21 Ocak 2008 Pazartesi

BEOWULF


Cumartesi günü miskin miskin evde oturmayı planlarken arkadaşımın aramasıyla ani bir plan yaptık ve sinemaya gitmeye karar verdik. Spontane gelişen planlar hep en güzeli olur ya bizim için de öyle oldu. Aslında güzel geçmesi için özel bir şey olmadı ama gittiğimiz film çok güzeldi. Beowulf'ın filminin nasıl bir şey olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu. Hakkında ne bir şey okumuştum ne de izlemiş olanlarla konuşmuştum. Sadece okuduğum bölüm itibariyle ismini duymuşluğum vardı. Beowulf, bu güne kadar gelebilmiş en eski İngilizce destansı şiirdir. Çok güçlü ve cesur olan Beowulf Grendel adlı canavarı yenmeyi başaran Beowulf adlı kahramanın hikâyesinin anlatıldığı hikâyedir. Sadece bu bilgiye sahip olarak filme girdim.
Film ilk başladığımda "aaa animasyon muymuş?" dedim. Hakikaten animasyonmuş ama karakterlerin gerçek mi değil mi olduğu hakkında kimi zaman şüpheler duydum. O kadar gerçekçi yapmışlar, o kadar başarılı bir iş çıkarmışlardı ki hayran kalmamak mümkün değil. Filmin kast’ı da çok kuvvetli. Roller şöyle dağıtılmış:
Beowulf : Ray Winstone
Hrothgar : Anthony Hopkins
Unferth : John Malkovich
Wealthrow : Robin Wright Penn
Wiglaf : Brendan Gleeson
Grendel : Crispin Hellion Glover
Ursula : Alison Lohman
Grendel'ın annesi : Angelina Jolie (animasyon hali bile çok seksi )
Metin halini okumadığım için filmiyle karşılaştırma yapamıyorum. Filmden çıktıktan sonra hakkında ne yazılmış acaba diye bakındığım kadarıyla birçok kişi okurken çok sıkıcı bulmuş ama izlerken çok keyif almışlar. Destansı ve kahramanlık anlatan filmler genelde bana da sıkıcı gelir ama hikayesinin edebi değeri, filmin anlatımının akıcılığı ve animasyon başarısından dolayı "Beowulf" kesinlikle kaçırılmaması gereken bir film.

0 yorum: