31 Ocak 2008 Perşembe

İftar yemeklerine dikkat edin

Ramazan ayında sofralarımızın vazgeçilmezi haline gelen iftariyelik ürünler, doymuş yağdan zengin olduklarından sınırlı tüketilmelidir.
İftar davetleri ramazan ayının en keyifli yanlarından biridir. Kalabalık sofralar ve lezzetli geleneksel yemekler, akrabalar, arkadaşlar veya uzun zamandır görülmeyen dostlarla bir araya geldiğinde yeme disiplininizi korumanız güçleşebilir. İştahınızı kontrol etmek zorlaşır. Bu davetlerde keyfiniz kaçmadan ufak değişiklikler yaparak sofradan daha rahat kalkmanız, gece daha rahat bir uyku çekmeniz ve yediklerinizden pişmanlık duymamanız için size olan tavsiyelerimi okumanızı öneririm. Her zaman olduğu gibi yavaş yavaş yemeğe çalışmalı ve iyi çiğnemelisiniz.

Her lokmadan sonra çatal ve bıçağı masaya bırakın.Tüm yemekleri bir arada değil aralıklarla yemeye devam edin. Masada çok yemek varsa en sevdiklerinizden tadımlık tüketme prensibinde olun.Masadaki yemeklerin daha az yağlı olanlarını tercih edin.
İftariyelik olarak isimlendirdiğimiz kahvaltılıklardan mümkün olduğunca az tüketin çünkü hayvansal ürünler olan sucuk, salam pastırma yağlı peynirler doymuş yaÇ açısından çok risklidir.
Yediğiniz pide miktarını mönüde bulunan diğer besinlere göre ayarlamaya çalışmalısınız. Avuç içi büyüklüğünde bir parça pide bir dilim ekmeğe eşittir. Pilav veya börek yemeyi planlıyorsanız pide miktarını azaltmalısınız.
Ana yemek olarak ızgara veya fırınlanmış veya haşlanmış besinleri tercih etmelisiniz.Yağlı yemeklerin sos ve suyunu yemeyerek aldığınız yağ miktarını azaltabilirsiniz.

Tatlı olarak hamur işi ve şerbetli tatlılar yerine yağ içeriği daha düşük olan sütlü tatlıları ve meyveyle yapılmış tatlıları tüketebilirsiniz.

Su tüketiminize dikkat etmelisiniz. Yemeğin ilk 10 dakikasında en az 2 - 3 bardak su içmiş olun.

Çay, içerdiği tanenler nedeniyle yemeklerden aldığınız demirin emilimini azaltır. Bundan dolayı yemeklerden en az 30 dakika sonra çayınızı içmeniz daha iyi olacaktır. Çayı açık ve limonlu içebilirsiniz.

Çok sıcak ve çok soğuk besinler boş olan midenizde rahatsızlık yaratabilir. Bu nedenle yediklerinizin ılık olmasına dikkat ediniz.
Tatlıya geçmeden önce biraz hava almalı, yürümeli veya dinlenmeli ve yemekten en az bir saat sonra yemelisiniz.
Tatlıda büyük porsiyon yerine yarım porsiyonla yetinmeye çalışabilirsiniz.
Tehlikeli iftariyelikler

Ramazanda gelenek halini almış iftariyelikler adı altında yenen besinler, aslında genel anlamda şarküteri ürünleridir. Sucuk, salam, pastırma, kaymak gibi besinlerden oluşan bu ürünler, doymuş yağ açısından zengin oldukları için özellikle kalp hastaları için risklidir. Ayrıca kalori değerleri de çok yüksek olduğundan miktar konusunda dikkat etmek gerekir.

İftariyeliklerle oruç açmayı sevenlerin en azından ana yemekte daha az yağ içeren bir yemeği veya az yağlı bir sebze yemeğini seçmeleri yağ dengesini sağlamaya yardımcı olabilir. Kalp hastaları, kolesterolü ve kan yağı yüksek olanlar, şeker hastaları ve 60 yaş üzeri olanların şarküteri tüketimini mümkün olduğunca en azda tutmaları gerekir. Bu kişiler iftariyelik olarak az yağlı peynir, zeytin, hurma ve kuru meyve tercih ederlerse sağlıklarını tehlikeye atmamış olurlar. Sucuk, salam, sosis içerdikleri nitrit ve nitrat denen maddeler nedeniyle önerilmemektedir, ancak sıklığı ayda 1 - 2 kez olmak kaydıyla tüketilebilir. Tercih olarak da beyaz et hammaddesiyle yapılan ürünler seçilmelidir. Sucuk sevenlere önerim ise sucuğu önce 1 - 2 dakika kaynayan suda bekletip daha sonra ızgarada pişirmeleri. Bu şekilde hem yağlarını azaltmış olurlar hem de daha yumuşak bir sucuk yemiş olurlar.

Bol su içmeyi unutmayın

Su insan vücudunda ve yeryüzünde en çok bulunan maddedir. Su yaşamak için en az oksijen kadar gereklidir. Yetişkin bir bireyin vücut ağırlığının yüzde 55 - 75'i (38- 46 L) sudur. Bu yüzdeler kişiye, vücut bileşimine, yaşa, cinsiyete ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir. Tüm vücut dokuları su içerir (Kan yüzde 83, Kas yüzde 73, vücut yağı yüzde 25, kemikler yüzde 22).
Her vücut hücresi, dokusu, organı ve vücudun her türlü fonksiyonunu sağlamada su gereklidir. Su aslında vücudun en çok gereksinim duyduğu besin öğesidir. Vücuttaki sıvı miktarının yüzde 20 azalması ise yaşamsal risk oluşturur. Ramazan ayı ile su alımımız azalır bu nedenle de sahurda ve iftarda su alımımızı 1,5 - 2 litre kadar olacak şekilde ayarlamamız gerekir.

0 yorum: