22 Ocak 2008 Salı

İktidarsızlık

İktidarsızlık
İktidarsızlık tedavisinde sertleşmeyi sağlayıcı bazı ilaçlar ve iğneler kullanılıyor. Ancak başarı sağlanmazsa ya da hasta kesin çözüm isterse penis protezleri devreye giriyor. Son çare olan protezlerde sonuç yüz güldürücü oluyor.

İktidarsızlık tedavisinde İlaçların rolü nedir ?

Şuanda piyasada satılan ve sertleşme sağlayan 3 tür hap var. Bu ilaçların bazı yan etkileri olabilir. Özellikle bazı kalp ilaçları ile kullanılması, öldürücü bile olabilir. Doktora danıştıktan sonra kullanılırsa, kesinlikle çok güvenli. Ayrıca dozuna da dikkat edilmeli. Kişiye veya hastalığın durumuna göre dozların doktor tarafından belirlenmesi gerekli. Günde bir kereden fazla alınması da zararlı olabilir.

İktidarsızlık nedenleri ve en son tedavi yöntemleri


İlaçlar yetrli iyileşmeyi sağlamadıysa neler yapılıyor?

Küçük bir iğne ile penise sertleştirici ilaç verilebilir. İnsülin yapılan iğneler gibi kullanılması kolaydır. Hasta bu iğneyi kendi kendine yapabilir. Penise iğne uygulaması direkt etki yapabilir.Genelde biraz daha kısa süreli ama hızlı ve iyi bir sertleşme sağlar.

Son çare penis protezlerimi?

Penis protezleri son ama kesin çaredir. Ömür boyu tedavi sağlar. Protezler, hastanın idrar yapmasında sorun oluşturmazlar. Bir avantajları da , hastada meni boşalması olsa bile, penisin sertliği istedikleri sürece devam eder. Penis protezlerinin 2 türü vardır. Bir tanesi eğilip bükülebilen olanları. Bu tip protezleri pek çok erkek çok rahat kullanabilir. İleri yaşta ve el becerisi çok iyi olmayan hastalar tarafından tercih edilir.Tek dezavantajı sürekli bir sertlik hissedilmesidir. Diğeri şişirilebilen tip protezlerdir. İki ana seçenek vardır. 3 parçalı ve 2 parçalı protezler. 3 protezliler pompayla çalışır. Pompa, vücudun uygun bir yerine özellikle yumurtalıkların yanına konur. Bir de depo görevi yapan bir hazneleri bulunur. Hazne de vücudun içine yerleştirilir ve bu hazneden pompa yardımıyla protezin silindirlerine sıvı pompalanarak sertlik oluşturulur. Protezlerin hiçbir parçası dışarıdan görülmez. Hepsi cilt altındadır. Çok başarılı bir sertlik ve indirildiğinde doğal yumuşaklığa yakın bir yumuşaklık sağlarlar.

Protezler kimlere takılır?

Protezler, diğer tedavilerden sonuç alamayan ya da istemeyen, uygulayamayan veya kalıcı bir çözüm isteyen hastalarda kullanılır. Yüzde 95 civarında iktidarsızlık sorununu çözer.

İktidarsızlık, peniste herhangi bir nedenle sertleşmenin olmaması ve hastanın cinsel ilişkiye girememesi olarak tanımlanabilir. İktidarsızlık (diğer bir adıyla İmpotans), 40 yaşlarında %5, 70 yaşlarında %15 olarak görülmektedir.

Farklı kaynaklardan İktidarsızlık hastalığı

İktidarsızlık, Nedenleri ve Çareleri

İktidarsızlık tıp dilinde ´erektil disfonksiyon´ olarak tanımlanıyor. Anlamını açmak gerekirse penisin sertleşmesi demek olan ereksiyonun, cinsel birleşmeyi sağlayacak derecede olamaması yani fonksiyon bozukluğudur. Aslında bu tür fonksiyon bozukluklarının bir kez ya da seyrek olarak görülmesi, hemen herkeste zaman zaman olabilen bir durumdur. İktidarsızlıktan yani erektil disfonksiyondan söz edilebilmesi için sertleşme kusurunun sürekli ya da çok sık olması gerekiyor.

On erkekten birinde görülebiliyor

´Cinsel güç´ çoğu erkek için temel konulardan biridir. Penisin sertleşme yeteneğinin azalması ya da kaybolması bu nedenle pek gündeme getirilmez. Ancak yapılan çalışmalar her on erkekten birinde böyle bir sorun olduğunu ortaya koymuştur. Tabii ki bu sıklığın yaşla da ilgisi var. Genç yaşlarda çok düşük olan bu oran, yaşla paralel olarak artmaktadır.

Erektil disfonksiyonu olanların sadece yüzde 10 kadarı bu konuya çare aramaktadır. Sorunu olduğu halde doktora başvurmayan, çare aramayanların bu denli çok olmasındaki etkenlerden birinin utangaçlık ya da böyle bir sorunun olduğunun başkası tarafından duyulmasını istememe olmasına karşın daha önemli bir grup bu konuda bir çare olduğunu bilmediği için, bir anlamda ´kaderine rıza göstermektedir´.

Neden olur?

Çoğu erkekte stres, yorgunluk, endişe ya da aşırı alkol kullanıldığında zaman zaman karşılaşılan bu durumun endişe edilecek bir yönü yoktur. Eğer bu durum çok sorun edilirse, ´başarısızlık korkusu´ eklenecek ve psikolojik olarak ciddi bir sorun haline geldiği için aslında geçici bir durum iken sabit bir sorun haline dönüşecektir. Her birleşmede bir önceki ´başarısızlık´ hatırlanacak, tekrarlama korkusu, cinsel hazzı engelleyerek penisin sertleşmesini önleyecektir.

Bundan 20 yıl öncesine kadar erektil disfonksiyonun oluşum mekanizmaları yeterince bilinmediği için olayın çoğu zaman psikolojik kökenli olduğu düşünülürdü. Daha sonraki çalışmalar bunların %70´inde organik sorunlar da olduğunu ortaya koymuştur. Böylece vakaların büyük bir kısmında organik ve psikolojik sorunların bir arada bulunduğu anlaşılmış oldu.

Erektil disfonksiyonu anlamak için penisin sertleşme mekanizmasını ana hatlarıyla gözden geçirmekte yarar var.

Cinsel uyarılar karşısında vücutta bazı kimyasal işlemler oluşmaktadır. Penise gelen ve penisten giden sinirlerin de katkısıyla atardamarlardan gelen kan toplardamarların kapanması sonucu penisin yapısını oluşturan süngersi cisimlerin içinde birikmekte ve penisin sertleşmesine neden olmaktadır. Daha sonra da toplardamarlar gevşeyerek biriken kanın boşalmasını sağlamakta ve sertleşme sona ermektedir.
Bu mekanizmayı etkileyen bir çok organik neden penisin sertleşmesini engellemektedir.

Fiziksel nedenler

Organik ya da fiziksel olarak adlandırılan nedenlerin başlıcaları şunlardır;

* Atardamarların daralması sonucu penise gelen kanın azalması
* Toplardamarların gereğinde kapanamayıp, gelen kanı geri kaçırması
* Penise gelen ya da giden damarların hasarlanması
* Hormon bozuklukları
* İlaçların yan etkileri
* Alkoliklik ya da uyuşturucu bağımlılığı
* Şeker hastalığı
* Aşırı sigara içmek
* Yüksek kolesterol
* Penisin süngersi yapısını etkileyen hastalıklar
* İnmeler (beyin kanaması vb.) sinir sistemi hastalıkları
* Ciddi organik kronik hastalıklar (böbrek yetersizliği, karaciğer yetersizliği vb.)

Psikolojik nedenler

Bir erkekte sertleşme kusurunun aniden ortaya çıkması, bazı birleşmelerde normalken bazen kusur olması psikolojik etkenleri düşündürür. Bazen tetikleyici faktör kolayca bulunabilir. Örneğin cinsel eşiyle ciddi uyuşmazlıklar, sevişme sırasında durdurulma ya da ev veya işte ciddi sorunlar gibi. Cinsel birleşme sırasında tatmin konusunda kaygılar duymak, depresyon yaşamak, ortamın uygunsuzluğu cinsel bilgi azlığı gibi konular da psikolojik etkenler arasında yer alabilir.

Böyle bir sorunla karşılaşan kişilerin ilk olarak bilmesi gereken şey, erektil disfonksiyon üzerinde özellikle son yıllarda yapılan çalışmalarla artık bunun tedavisi mümkün olmayan, çaresiz bir dert olmadığıdır. Bunu bilmenin önemi, sebebin organik olduğu hallerde bile olayın içinde psikolojik etkenlerin de katkısıdır. ´Başarısızlık´ korkusu sorunun ağırlaşmasına yol açacaktır.

Bundan sonraki basamak yaşam biçimindeki değişmelerdir. Sigarayı bırakmak, alkol miktarını azaltmak, stresten ve endişelerden uzaklaşmaya çalışmak çoğu kişide çare olacaktır. Bunlarla çözüme ulaşamayanların tıbbi yardım aramaları gerekir. Eğer bünyelerini tanıyan bir aile hekimleri varsa, sorunu ilk olarak onunla konuşmaları daha uygun olacaktır. Hekimleri bunu çözemediği taktirde üroloji klinikleri ya da uzmanlarının muayenehanelerine gönderecektir.

Tıbbi yaklaşım

Erektil disfonksiyon şikayeti ile başvuran hastalara karşı tıbbi yaklaşımın genel olması gerekiyor. Hekim, biraz önce hastaların kendi başına almaları gereken önlemler olarak anlattığım önlemlerin alınıp alınmadığını sorgulamalıdır. Eğer bunlar yapılmadıysa, öncelikle bunların yapılaması önerilmelidir. Ardından genel sağlık durumu araştırılmalı ve özellikle psikiyatri ve hipertansiyon alanında kullanılan ilaçlardan birini kullanıp kullanmadığı dikkatlice sorgulanmalıdır. Ardından cinsel yaşamı ve aile ilişkileri incelenmelidir.

Fizik muayenede damar sertliği, öncelikle incelenmesi gereken bir konudur. Nörolojik muayene ve reflekslerin incelenmesi, ereksiyonun sinir sistemi ile bağlantılı mekanizmasını araştırmak yönünden önemlidir. Penisin ve skrotumun (testis torbası) muayenesi buradaki fiziksel sorunlar ve gelişme durumu hakkında bilgi verecektir. İdrar ve kan tahlilleri ile dünkü yazımda belirttiğim sağlık sorunları ve hormon yetersizlikleri açısından bilgi verecektir. İleri tetkik olarak penisteki kan dolaşımı da incelenebilir.

Bazı merkezlerde penis içine ilaç zerk edilerek peniste ereksiyon (sertleşme) olup olmadığına ve oluyorsa ne kadar sürdüğüne de bakılmaktadır.

Tedavi olanakları

Yukarıdaki tetkikler sonunda hekimde, sorunun kaynağının ne olduğu ve hangi yöntemlerle tedavi edilebileceği yolunda bir kanı belirir. Erekti disfonksiyonun tedavisinde bazı yöntemler bulunmaktadır, hekim hastanın durumuna göre bunlardan birini ya da birkaçını bir arada uygulayabilir.

Cinsel yaşamı düzenleme: Özellikle sorunun psikolojik kökenli olduğu hallerde bunun yararı olmaktadır. Eşlerin cinsel yaklaşımlarını araştırarak bu yönde düzenleyici önerilerde bulunmak yararlı olmaktadır. Seks tedavisi olarak da adlandırılan bu uygulamalar, diğer tedavi yöntemlerinin yanısıra da uygulanabilmektedir.

Vakum aletleri: Vakum aletlerinin çok değişik modelleri bulunmaktadır. Hepsi hemen hemen aynı prensiple çalışan bu aletlerde bir tüp ve bu tüpün içindeki havayı boşaltan bir pompa sistemi bulunmaktadır. Penis bu içine konulmakta ve pompa ile silindirin havası boşaltılarak vakum yaratılmaktadır. Penisin dışındaki bu vakum etkisi ile kan penisin süngersi cisimlerinin içine dolar ve penisin doğal ereksiyonu gibi sertleşme olur. Yeterli ereksiyon sağlanınca penisin dip kısmına bir sıkıştırıcı band yerleştirilir. Silindirin mandalı açılarak içine hava girişi sağlanır ve silindir uzaklaştırılır. Band ile sıkıştırıldığı için kan geri akamayacağından penis ereksiyonu devam eder. Bilinmesi gereken husus sıkıştırıcı bandın yarım saat içinde çıkartılması gereğidir.

Penis içine iğne:
Oldukça etkili bir yöntemdir. Hastaya ya da eşine, cinsel birleşme öncesi penisin süngersi cisimlerine iğne yapılması öğretilir. Bu amaçla kullanılan değişik ilaçlar bulunmaktadır. İğne yapıldıktan 10-15 dakika kadar sonra ereksiyon gerçekleşmektedir.

İdrar kanalına ilaç:
İğnesiz tedavilerden biridir ve oldukça etkilidir. Küçük bir tablet özel uygulayıcısıyla üretradan (dış idrar yolu) içeri itilir. Burada eriyen ilaç, idrar yolu duvarından emilerek penis dokusunu etkiler ve 5-10 dakika içinde ereksiyon gerçekleşir.

Ağızdan hap kullanımı:
Yakın bir zamana kadar bu amaçla kullanılan ilaç Yohimbin´di. Afrika´da yetişen bir ağaçtan elde edilen maddelerden üretilen bu ilaçla yapılan bir çok çalışma ereksiyon sağlamada yararlı olduğunu göstermiştir.

Halen mevcut, etkisi kanıtlanmış ve lisansı alınmış tek ilaç Viagra´dır. Cinsel birleşmeden bir saat kadar önce yutularak kullanılır. İlacı olumlu yönlerinden biri de cinsel uyarılma olmadığı zaman ereksiyon olmamasıdır.

Hormon kullanımı:
Erektil disfonksiyonu olanların küçük bir kısmında neden hormon bozukluğudur. Bunlar arasında en sık rastlananı, erkeklik hormonu olan Testosteron´un eksikliğidir. Böyle bir durum tesbit edildiğinde bu hormonu içeren ilaçlarla

takviye yapılarak başarılı tedavi sağlanabilir. Testosteron eksikliği laboratuvar testleri ile kanıtlanmadığı sürece bu hormonu kullanmak yarar sağlamadığı gibi hormon dengesini bozucu etki yaratabilir.

Cerrahi tedavi: Erektil disfonksiyonu olan vakaların bir kısmında penis damarlarında, yeterli kan akışına izin vermeyecek derecede bozukluklar bulunabilir. Bu gibi hallerde yapılan ameliyatla damarlardaki sorunlar düzeltilebilir.

Penis protezleri: Ameliyatla penisin içine yerleştirilen cihazlardır. Başlıca iki tipi bulunmaktadır.

Bir tipi yarı sert çubuklar şeklindedir. Penise yerleştirildiğinde sürekli bir sertlik yaratır, gerekli olmadığı zaman aşağıya doğru bükülmeye olanak verir.

Diğer tipi daha karmaşık bir yapıdadır. İçerdiği hidrolik sistem nedeniyle gerektiğinde sertleşme sağlar. Bu sertleşme, skrotuma (testis torbası) yerleştirilen bir pompa ile sağlanır. Cinsel birleşme ertesinde de aynı mekanizma ile yumuşama sağlanmaktadır.

Penis protezi konulması sırasında penisin süngersi dokularının önemli bir kısmı çıkarılmaktadır. Bu nedenle daha sonra başka tedavi yöntemlerinin kullanılması söz konusu değildir. Bu nedenle protez ameliyatına karar vermeden önce diğer tedavi yöntemleri ile ilgili tetkiklerin yapılmış olması ve kesin karar verilmesi gerekmektedir.

Eşinizle paylaşın

Sorunlar paylaşıldıkça küçülür. Bu kural erektil disfonksiyonda da geçerlidir. Bazen erektil disfonksiyonu olan erkeklerin eşleri, bilmeyerek de olsa psikolojik sorun yaratırlar. Sorunun konuşulup tartışılması bazen sorunun ortadan kalkmasını bile sağlayabilir. Cinsel uyum, yetersiz ereksiyon ve erken boşalma gibi hallerde de çare olabilmektedir.

Bazı çiftler bunu yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak algılayıp çare aramazken, bazıları da ileri derecede mutsuz olabilmektedir. Yaşlanma ile erektil disfonksiyon sıklığı artmakta ise de tedavi yöntemleri sayesinde ne kadın ne de erkek için çok ileri yaşlara kadar cinsel yaşamı sürdürmemek için bir neden yok.

0 yorum: