22 Ocak 2008 Salı

Kadınlarda idrar kaçırma tedavi edilebilir

Kadınlarda idrar kaçırma tedavi edilebilir
Rutin işler sırasında, idrarın ani ve istemsiz olarak idrar yolundan dışarı çıkması, “idrar kaçırma” olarak tanımlanıyor. ABD’de yapılan araştırmalara göre, her beş kadından biri, hayatının bir döneminde bu sorunla karşı karşıya kalıyor.

Acıbadem Hastanesi Kadıköy Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Sorumlusu Doç. Dr. Tolga Ergin, erken safhalarda tanı konulduğu takdirde, pek çok kadının ortak sorunu olan idrar kaçırmanın ilaç ve egzersizle bile ortadan kaldırılabildiğine dikkat çekiyor.İdrar kaçırma sorununa dikkat çekmek amacıyla Acıbadem Hastanesi Kadıköy Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümü bünyesinde kurulan “Ürojinekoloji Kliniği”nde en modern tanı yöntemlerinden yararlanılıyor ve çağdaş tedaviler organize bir şekilde sunuluyor. Doktorunuz ile idrar kaçırma konusunu açıkça konuşmanız, tedavi seçeneklerini öğrenmenizi, bir zamanlar yaşadığınız tam ve aktif yaşam tarzını yeniden kazanmanızı sağlayabiliyor.

Kadınlarda idrar kaçırma tedavi edilebilir


TİPLERİ

Doç. Dr. Tolga Ergin, idrar kaçırmanın belli gruplara ayrılarak incelendiğine dikkat çekerek, “Çünkü tedavi yaklaşımları idrar kaçırmanın tipine göre farklılık gösteriyor” diyor.

Stres idrar kaçırma:

Kadınlardaki idrar kaçırmanın en sık görülen tipini oluşturuyor. Stres tipi idrar kaçırmanın en sık nedeni pelvik taban kaslarının zayıflaması. Pelvik kasları, taban üretrayı, idrar yapma zamanı gelinceye kadar kapalı tutuyor. Pelvik taban zafiyeti olduğunda, egzersiz ve öksürme gibi karın iç basıncını artıracak durumlar, üretranın açılmasına ve idrar kaçırmasına neden oluyor. Bir diğer nedenini ise mesane boşalmasını kontrol eden kasların yetersizliği oluşturuyor. Bu kaslar görevlerini yerine getiremediklerinde, öksürme ve egzersiz gibi çeşitli hareketler sırasında idrar kaçırılıyor. Çok sayıda müdahaleli doğum, iri bebek doğurma, obezite, ailesel yatkınlık ve menopoz, idrar kaçırma sorununda risk faktörlerini oluşturuyor.

Urge idrar kaçırma:

Güçlü bir tuvalete gitme ihtiyacı hissedildiği anda tuvalete yetişemeden idrar kaçırma olayına bu tipte rastlanıyor. Stres idrar kaçırmadan farklı olarak pelvik tabandaki zayıflıktan değil, mesane kaslarının aşırı aktif olmasından kaynaklanıyor.

Miks idrar kaçırma:

Stres idrar kaçırma ile urge idrar kaçırmanın bir arada olduğu durumlarda miks idrar kaçırmadan söz edildiğini belirtiyor. Örneğin hasta hem öksürdüğünde ya da hapşırdığında, hem de bazen ani bir sıkışma hissi sonrasında idrarını kaçırabiliyor.

Taşma idrar kaçırma:

Mesanede kapasitenin üzerinde idrar depolandığında idrar yapma zorunluluğu hissetmeden küçük miktarda idrar kaçırma görülüyor. Kadın hiçbir zaman mesanesini tamamen boşaltamadığı hissine kapılıyor. Diyabet, pelvik yaralanma, geniş pelvik cerrahi, omurilik yaralanmaları ve multipleskleroz gibi durumlarda kas tonusunun kaybolması sonucu oluşuyor.

NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?

Tanıda idrar tipinin belirlenmesi büyük önem taşıyor. Çünkü her tip idrar kaçırmada her tedavi yaklaşımı etkili olmayabiliyor. Bu açıdan en doğru tedavinin idrar kaçırma tipine göre belirlenmesi gerekiyor.Acıbadem Hastanesi Kadıköy Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç.Dr. Tolga Ergin, tedavi yöntemleri konusunda şunları söylüyor:

Kegel egzersizleri:

Pelvik taban kaslarını güçlendirmeye yönelik egzersizler bazı durumlarda tek başına ancak genelde yardımcı yöntem olarak etkili oluyor. Bu tedaviyle idrar torbası ve idrar yapmayla ilgili kasların kontrol altına alınması sağlanarak pelvik taban kasları güçlendiriliyor. Bu egzersizlere ek olarak bir günlük (idrar günlüğü) oluşturularak bu program çerçevesinde mesane eğitimi sağlanmaya çalışılıyor. Bu egzersizlerle birlikte veya tek başına uygulanan biofeedback ile elektrik stimulasyonu da, zayıflamış pelvik taban kaslarının güçlendirilmesinde etkili oluyor.

İlaç tedavisi:

Bazı idrar kaçırma tipleri ilaçlar ya da hormonlarla tedavi ediliyor. Özellikle urge idrar kaçırma tipinde ilaç tedavisi ilk seçenek. Günümüzde bu soruna karşı oldukça etkili ilaçlar var. İlaç tedavisinin süresi ise hastadan hastaya değişiyor. Ancak stres idrar kaçırma tipi ilaç tedavisine yanıt vermiyor.

Cerrahi tedavi:

Diğer tedavi yaklaşımları başarısız olduğunda cerrahi müdahale yapılıyor. Doç.Dr. Tolga Ergin, artık günümüzde lokal anestezi altında dahi uygulanabilen çok basit, daha az invazif (daha az kesi ile yapılan) çok kısa sürede uygulanabilen oldukça etkili, taburcu olma ve iyileşme dönemi çok daha kısa yeni metodların geliştiğini belirtmekte.

NE ZAMAN BAŞVURMALI?

Aşağıdaki sorulardan birine yanıtınız “evet” ise bir uzmana danışın.

  • Güldüğünüzde, öksürdüğünüzde veya hapşırdığınızda
  • Yürürken veya egzersiz yaparken
  • Ağır bir eşya kaldırırken
  • Oturur ya da yatar durumda ayağa kalktığınızda idrar kaçırıyorsanız
  • Gün boyunca sık sık tuvalete gitmek zorunda iseniz
  • Bu sorun nedeniyle ped kullanmak zorunda kalıyorsanız
  • İdrar yapma hissi geldiğinde tuvalete yetişemiyorsanız
  • Tuvalette hiçbir zaman idrarınızı tamamen boşaltamadığınız hissine kapılıyorsanız...


Doç. Dr. Tolga Ergin, “İdrar kaçırma, sıklıkla tedavi edilebilen bir durum olsa da her kadında ve her tip idrar kaçırmada her tedavi yaklaşımı etkili olamayabiliyor. En doğru tedavi, idrar kaçırma tipine göre belirleneceğinden dolayı, idrar kaçırmanın tipinin belirlenmesi ve doğru tanının konması çok önemli” dedi.

GECE İDRAR KAÇIRMADA TEDAVİ...

Gündüz idrar kaçırma yakınması ile başvuran kadınların bir bölümünde problemin gece de devam ettiği görülmektedir. Bu yakınmanın da olduğu hastalarda “Urge İnkontinans” probleminin araştırılması bakımından mesaneye kateter konularak yapılan “Ürodinami” çalışmasının yapılması gereklidir. Elde edilen sonuca göre bu hastalarda öncelikle ilaç tedavisinin uygulanması daha uygun olacaktır.


Dr. Hakan Özveri, “İdrar kaçırma sorunu artık kolaylıkla tedavi edilebiliyor. Tedaviden başarılı sonuç alınabilmesinde idrar tipinin belirlenmesi ve multidisipliner bir yaklaşım büyük önem taşıyor. Yani, ürolog ile kadın hastalıkları ve doğum uzmanının birlikte çalışması gerekiyor” dedi.

Idrar kaçirma baslica 3 ana grupta incelenir

  • Gerçek Stres Inkontinans (Kas, sinir güçsüzlügüne bagli)
  • Detrusor Instabilitesi (Mesanenin kontrol edilemeyen otomatik kasilmasi)
  • Karisik (her iki durumun da varligi)

Gerçek Stress Inkontinans

Daha çok dogum yapmis kadinlarda görülür. Kasik adalelerinin veya sinirlerinin dogum sirasinda zedelenmesi sonucu, mesane boynu öksürme, hapsirma, gülme, merdiven çikma, yük tasima, cinsel iliski sirasinda yer degistirerek veya kapanamayarak karin içinde artan basinçla hasta idrar kaçirir. Tedavi genellikle cerrahidir. Fizik tedavi (kasik adalelerinin güçlendirilmesi , elektrikle uyarma (stimulasyon), menapozdaki kadinlarda hormon tedavisi de uygulanabilir.

Detrusor Instabilitesi

Genellikle daha ileri yaslarda görülmesine ragmen, mesanenin tahris oldugu durumlarda (iltihap, tas, tümör vb) her zaman ortaya çikabilir. Bu hastalarda küçükken gece yataga iseme, gece uykudan uyanarak idrar yapma (normalde 2 kez olabilir), gündüz çok idrara çikma (normalde 6 kez) daha siktir. Su sesi ile idrar hissi veya sikisma olabilir. Genellikle fiziksel aktivite (gülme, konusma, hapsirma,öksürme, yük kaldirma, cinsel aktivite gibi) ile de tetigi çekilebilen ansizin idrar yapma hissi duyarak tuvalete kosan hasta tuvalet kapisinda idrarini tutamayip kaçirir. Tedavide cerrahinin yeri yoktur. Fizik tedavi (mesanenin yeniden terbiyesi), elektrikle uyarma (stimulasyon), ilaç tedavisi uygulanir.

Karisik Idrar Kaçirma

Yukarida bahsedilen her iki durum ayni hastada birlikte vardir. Her tedavi seçenegi de uygulanabilir. Önce ameliyat,sonra fizik tedavi, ilaç veya elektrikle uyarma veya önce fizik tedavi sonra ameliyat denenebilir.

Tanı:
Hastanin idrar kaçirmasinin sekli ögrenilir. Daha sonra jinekolojik muayene yapilarak mesane, mesane boynu, vajen ve rahimde sarkma olup olmadigi, özellikle daha önce geçirilmis ameliyatlara bagli idrar yollarindan hazneye olusan kanalcik, fistüllerle olusmus sürekli kaçaklar olup olmadigi arastirilir. Bu islemlerden sonra hastanin idrar tahlili, iltihap açisindan idrar kültürleri yapilir. Bu tetkiklerde anormal bulgu tespit edilirse uygun tedavi yapilir. Daha sonra hastanin idrar kaçirmasini gözlemek için mesaneye bir miktar sivi verilerek veya sikismasi beklenerek ikindirma ile idrar kaçirma gözle görülmeye çalisilir. Idrar kaçirmanin varligini veya miktarini tespit edebilmek için ped test yapilabilir. Hasta bu test için 24 saatlik bir zaman içerisinde degistirdigi pedleri getirir. Pedlerin kuru ve islak agirliklari arasindaki fark hesaplanarak kaçirmanin varligi ve miktari tespit edilmeye çalisilir. Özellikle daha önce idrar kaçirma ameliyati olmasina ragmen idrar kaçirmaya devam eden hastalar ve ameliyat yapilacak hastalarda daha ayrintili bir inceleme olan Ürodinami yapilir. Bu islem sirasinda hastanin mesanesine yerlestirilen bir kateter ile tuzlu su verilerek dolma, kaçirma ve iseme basinçlari bilgisayar yardimiyla kaydedilerek rakamsal ve grafik olarak yazdirilir. Ürodinami son derece karmasik ve pahali bir test olmasi nedeniyle her hastaya uygulanmasi dogru degildir. Muayene ve hastalik öyküsünden faydalanilarak bazi tedaviler denenip sonuca göre ürodinami veya operasyona karar verilebilir.

Hamilelikte İdrar kaçırma

Hamile kadınlar kaçıncı aydan itibaren bu sorunu yaşayabilirler?

Hamilelikte idrar kaçırma şikayetinden önce genel hatları ile idrar kaçırmadan bahsetmek konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Hamilelik sırasında idrar kaçırma kabaca iki sebebe bağlı olarak ortaya çıkar. Bunlardan birisi tuvalete gidene kadar idrar kaçırma ile kendini belli eden "urge inkontinans" diğeri öksürme aksırma gibi karın içi basınç artırıcı hareketlerle ortaya çıkan "stres inkontinans" tır. Urge inkontinansdaki faktör idrar torbası adalesinin bir nedenden ötürü irite olmasıdır. Gebelikte en sık sebep idrar yolu ve mesane enfeksiyonlarıdır. Stres inkontinanstaki neden ise idrar torbası ile idrarı dışarıya taşıyan yol olan üretra arasında yer alan sfinkter diye adlandırılan yapının zorlama karşısında dirençli davranamamasıdır. Hamilelikte idrar kaçırmanın nedeni henüz tam olarak bilinememesine karşın pek çok etkenin buna yol açabileceği düşünülüyor.

Bu nedenler nelerdir?

Gebeliğin ilk üç ayı içinde böbrekten geçen ve süzülen kanın miktarı artmaya başlar. İkinci üç ayında bu miktar en yüksek seviyelere ulaşır. Böbreklerden idrar yapımı artar. Bu sık idrara gitmeye, çabuk sıkışmaya yol açar. İdrar torbası ile büyüyen rahim arasında anatomik yer değiştirmeler meydana gelir. Genişleyen rahim, üzerinde bulunan idrar torbasını da beraberinde yukarıya ve geriye doğru çeker. Sfinkterin buna eşlik etmesi ile onu yerinde tutan bağ dokularında gerilmeler ortaya çıkmaya başlar. Gebelikte progesteron hormonu artar. Bu hormon, başta rahim olmak üzere pek çok organı istirahate ,gevşemeye sevk eder. Ancak progesteron hormonunun artışı ile ortaya çıkan gevşemeler aynı şekilde sfinkteri yerinde tutan dokularda da gevşemeye neden olur. Artmış progesteron östrojen reseptör sayısını azaltır. Bu da urge inkontinansa yol açan önemli faktörlerden biridir. Bu faktör idrar yolları enfeksiyonlarıyla birlikte hamilelik döneminde çok sıkışınca idrar kaçırmanın en önemli nedenleridir.

Kilo faktörü

Bunların dışında aşırı kilolu kadınlarda sfinktere binen yükün artması bir diğer sebeptir. Bazı kadınlarda ise yapısal olarak bağ dokuları güçsüzdür. Daha önce 4000 gramın üzerinde bebek doğuran kadınlarda bu doğum dikişli bile olsa, idrar kaçırma riski daha fazladır. Doğum sayısının artması, doğru orantılı olarak idrar kaçırma şikayetinin artmasına neden olur. Bu genel bilgiler ışığında idrar kaçırmanın belirgin bir gebelik ayından sonra başlayabileceğini söylemek mümkün değildir. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olan gebelerde idrar kaçırma veya idrar yanmaları gebeliğin erken dönemlerinde de olabilir. Aşırı kilolu bir kadında veya yapısal olarak bağ dokusu güçsüzlüğü olanlarda öksürme, hapşırma ile idrar kaçırma erken dönemlerde görülebilir. Bazı kadınlarda ise gebeliğin sonuna kadar sık idrara gitme dışında başka bir şikayet görülmeyebilir.

Tüm hamilelerde bu sorun gözleniyor mu?

Hamilelerde en sık görülen sorun sık idrara çıkmadır. Neredeyse tüm gebelerde görülür. Sebebi de daha önce belirttiğim gibi böbreklerden idrar yapımının artmasıdır. Kilosuna dikkat eden daha önce hiç doğum yapmamış, idrar yolu enfeksiyonu geçirmeyen bir gebede hiçbir sorun görülmeyebilir.

Hamileyken idrar kaçıranların yapması gerekenler nelerdir?

Öncelikle doktorlarına bu şikayetlerden bahsetmeleri gerekiyor. ABD'de idrar kaçırma şikayeti olan kadınların yalnızca yüzde 28'i doktora başvuruyor. Ülkemizde bu oranın daha az olduğunu düşünüyorum. Bunun sebebi de utanma, çekinme gibi nedenlerle gebelerin öncelikle kendisinden daha deneyimli olanlarla problemlerini paylaşmalarıdır. Toplumda hanımların idrar kaçırmaları kanıksanmış olduğu için de bu şikayetler genellikle normal olarak değerlendirilmektedir. Doktora başvurulduğunda öncelikle idrar kültürü ve antibiyogram yapılarak idrar yolu enfeksiyonları birinci basamakta elenmelidir.

İdrar kaçırma bir rahatsızlık belirtisi mi?

İdrar kaçırma idrar kontrolünün henüz gelişmediği çocukluk dönemi dışında hangi yaşta olursa olsun normal bir olgu değildir. Gebelikte de normal kabul edilemez.

Hamilelikte yaşanan bu sorun doğumdan sonra da yaşanabilir mi?

Hamilelik sırasında ortaya çıkan anatomik ve fizyolojik değişikliklerin geri dönmesi, bu sorunların da gerilmesine neden olur. Bu süre de yaklaşık 6 haftadır. Genel anlamıyla sfinkterdeki hareketlilik diye anlatabileceğim "üretral hipermobilite"ye doğum sırasında ve doğumdan 3-5 gün sonra bakılmış. Bu ölçümde ileri derecede artma olanların sonraki hayatlarında stres inkontinans riskinin daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Urge inkontinans şikayetleri ise genellikle geri döner.

İdrar kaçırma ile başvuran kadınlara ne gibi işlemler uygulanır?

Öncelikle idrar kültürü ve antibiyogram ile enfeksiyon araması yapılır. Enfeksiyon varsa tedavi edilir. Bundan sonraki basamak, gebe olmayan kadınlarda ürodinamik inceleme ile idrar torbasının fonksiyonlarının belirlenmesidir. Ancak gebelerde değişen anatomik ve hormonal yapı olduğu için bu inceleme doğum sonrası 6. haftaya bırakılabilir. Bu haftada şikayetler devam ediyorsa tetkik edilir. Gebe olmayanlarda bırakılacak bir diğer inceleme sistoskopi ile üretra ve idrar torbasının içinin gözle muayenesidir. Bu işlem de doğum sonrasına ertelenebilir. İdrar torbası doluyken yapılacak muayene ve bilinçli bir sorgulama, idrar kaçırma tipini belirlemede yararlı olacaktır. İdrar kaçırma tipine göre tedavi seçimi yapılmalıdır.




Tedavi şekli nedir?

Urge inkontinansda sebep enfeksiyonsa, uygun antibiyotik tedavisi yeterlidir. Progesteron hormonu artışının yaratttığı östrojen reseptör miktarındaki azalmaya bağlı olan inkontinansda lokal olarak uygulanabilen östrojen kremler fayda sağlar.

Bunun dışında işeme egzersizleri hastalara önerilebilir. Stres inkontinans varsa, perine kaslarını çalıştırıcı egzersizler şikayetleri etkin biçimde azaltır. Gebeliğin son döneminde üretral hipermobilite de ciddi artış tespit edilirse, hiçbir şikayet olmasa da perine egzersizleri önemlidir. Doğum sonrası 6 hafta süreyle bu egzersizin yapılması sonraki problemleri engellemede çok faydalı olacaktır. Doğum sonrasında eğer şikayetler devam ediyorsa, uygun olan cerrahi veya fiziksel tedavi metodu seçilmelidir. Hamilelik sırasında cerrahi tedavi uygulanmamalıdır. Doğum sonrasında da cerrahi tedavi ilk seçenek olmamalı, öncelikle egzersiz ve fizik tedavi seçenekleri denenmelidir.

Önemli olan özellikle stres inkontinansa yol açabilecek risk faktörlerinin azaltılmasıdır. Hamilelik döneminde anne aşırı kilo almışsa, şeker hastalığı varsa, bunun iyi düzenlenmesi, genel hijyen şartlarının sağlanması, risk faktörlerini azaltacaktır. Doğumun şekli, ileride idrar kaçırma şikayetine maruz kalma açısından önemlidir. Burada normal doğuma karşı olduğum gibi mesaj alınmasın istemem. Ancak iri bir bebeğin doğum sırasında pelvik dokularının aşırı gerilmesinin ileride idrar kaçırma şikayetine yol açacağı pek çok uzman tarafından ispatlanmıştır. Hatta doğumun dikişli doğum denilen epizyotomi ile yapılması da bu riski azaltmamaktadır. Bebek başı doğum kanalından geçerken pudental sinir üzerinde belli yerlerde bası yapar. Bu sinir üzerinde yapılan araştırmalarda normal doğumların yüzde 60'ında bu sinirde zedelenme olduğu, bunların yüzde 60'ının da kalıcı olduğu ortaya çıkmıştır. Bu sinirdeki zafiyet ileride idrar ve gaita tutamamaya yol açabilir. Bu nedenle doğum yolunun ve doğumun şeklinin (vakum, forseps kullanımı) kadının ilerideki yaşantısı açısından önemlidir.

İdrar kaçırma bebeği etkiliyor mu?

Genel olarak bebeğe zarar vermez. Ancak idrar yolu enfeksiyonları erken doğumlara yol açabilir.

Hastanenizde bu tip sorunla başvuran kadınların oranı nedir?

Normal toplumda idrar kaçırma yaşa göre değişmekle beraber, yüzde 20-60 arasında değişir. Gebelerde yapılan araştırmalarda bu oranın yüzde 30-50 arasında olduğu bulunmuştur. Ancak Türkiye'de başvuran hastaların bu oranda oldukları söylemek mümkün değil. Bunun nedenin daha önce belirtilen sosyal kültürel yapımızdan gelen yanlış bilgilendirme olduğu düşünülmektedir.

0 yorum: