31 Ocak 2008 Perşembe

Bağırsak sorununun çözümü elinizde

Özellikle orta yaşlarda görülen Iritabl Bağırsak Sendromu (IBS), sindirim sistemiyle ilgili bir sorun olduğu için yedikleriniz çok önemli. Yaşam tarzınızı ve beslenme biçiminizi kontrol etmenizde fayda var

Iritabl bağırsak sendromu en sık görülen sindirim sistemi bozukluğudur. Endüstrileşmiş ülkelerde yaklaşık 5 kişiden birinde bu rahatsızlık bulunmaktadır. Mide ülseri ya da artrit gibi hastalardan farklı olarak, kişide IBS olup olmadığını gösterecek herhangi bir test bulunmamaktadır. Belirtileri kişiden kişiye değişmekte; karın ağrısı ve rahatsızlık, kabızlık ve / veya ishal, şişkinlik ve aşırı gaz, dışkıda mukus yapı, bağırsakların tam boşaltılamadığı hissi, sık idrara çıkma isteği, yorgunluk, sırt ve bel ağrısı, nefes darlığı görülebilmektedir.

İBS'lilerin yüzde 40'ı 35-50 yaş arasındadır, yaşlandıkça belirti sıklığı azalır. Sorunu ortaya çıkaran nedenlerin psikolojik, fizyolojik unsurlar ve beslenme şeklinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Sindirim sistemiyle ilgili bir bozukluk olduğu için yiyeceğin çok önemli rolü vardır. Posadan (liften) yetersiz beslenme, belirli yiyeceklere karşı hassasiyet, enfeksiyonlar, antibiyotik kullanımı, stres, adet görme ve sigara da bu hastalığın seyrini etkilemektedir.
Belirtilerin şiddetini azaltmak ve tekrarlanmasını önlemek için yaşam tarzınızı ve beslenme şeklinizi değiştirmeniz gerekiyor.

Prebiyotik yoğurt pek çok sıkıntınızı yok edebilir

Probiyotik ve prebiyotik yoğurt düzenli olarak tüketildiğinde içindeki yararlı bakteriler sayesinde vücudun mikroplara karşı direncini artırarak bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Prebiyotikler bağırsaklarda bulunan yararlı bakterilerin gelişimini artırıyor. Bağırsakta uygun ortamın sağlanmasına yardımcı oluyor. Böylelikle ishal, kabızlık, irritabl bağırsak sendromunu iyileştirici etki gösteriyor. Bağırsakta uygun ortamın olması kalsiyum, magnezyum, demir ve çinko gibi önemli minerallerin emilimini artırıyor.

Yürüme Bu hastalıktan az etkilenmek için yapmanız gerekenler

Az az ve sık sık yiyin: Öğünlerinizin sayısını artırın ama az yiyin. Bir anda çok miktardaki yiyecek girişi, sindirim sisteminizi zorlayabilir. Akşam yemeği en hafif yemek olmalı. Akşam yemeğini yatmadan en az dört saat önce yemeye gayret edin. Vücudunuzun yediklerinizi sindirmek için zamana ihtiyacı var. Ayrıca bu daha iyi uyumanızı sağlayacak.
Öğünlerinizi atlamayın: Düzenli yemek bağırsakların da düzenli çalışmasını sağlamaktadır.
Posadan zengin yiyecekler tüketin: Posa yani lif bakımından zengin yiyeceklerin tüketimi rahatsızlıkların azalmasını sağlıyor. Sağlıklı bir insanın günde 25-30 gr. posa alması gerekiyor.
Gaz yapan ve size dokunan yiyeceklerden uzak durun: Kurubaklagiller, lahana, brüksellahanası, bezelye gibi gaz yapan yiyecekleri az tüketin. Eğer size dokunan bir yiyecek varsa, o yiyeceği belirleyip ya yememeniz ya da azaltmanız gerekebilir.
Günde 2-2.5 lt. su için: Su kabızlığı önlemede en önemli faktörlerden biridir.
Her gün bir kase probiyotik yoğurt yiyin: Bağırsaklarımızda sindirime yardımcı olan ve bağırsakların sağlıklı kalmasını sağlayan yararlı bakterilerin yanı sıra zararlı bakteriler de var. Bağırsaklarda yararlı bakteri sayısını artırıp dengeyi sağlamak için en kolay yol her gün bir kase probiyotik yoğurt yemek.
Nane, papatya, rezene çayı için: Sindirime, şişkinliğe ve gaza karşı etkili olduğu bilinmektedir.
Yürüyüş yapın: Düzenli spor yapmak IBS belirtilerini azaltmaktadır, günde en azından yarım saatlik yürüyüşün bile etkisini göreceksiniz.
Sigara ve alkol tüketmeyin: Nikotin ve alkol bağırsak hareketlerini negatif etkilemektedir. Bırakamıyorsanız en azından azaltmaya çalışın.
Bu yiyeceklerden mümkün olduğunca uzak durun: Beyaz ekmek, beyaz makarna, bisküviler, kurabiyeler, kekler, börekler, mısır, yulaf, peynir, süt, yumurta, çay, kahve, kolalı içecekler ve gazozlar, çikolata, aşırı şekerli yiyecekler, mayalı yiyecekler, şekerli meyve suları ve aşırı baharatlı yiyeceklerin tamamının veya birkaçının tüketimi IBS'ye neden olabilmektedir.
Doktor kontrolünü ihmal etmeyin: IBS uzun süreli bir sorundur. Belirtiler gidip gelse de kalıcı bir tedavi söz konusu değildir. Durumunuza tanı konulduktan sonra kontrol için tekrar doktora gitmeniz gerekebilir.

rezene haftanın besini

Rezene vücut sıvılarını dengeler

Rezene balgam söktürücü, diüretik (idrar söktürücü), süt gelişini artırıcı, hazmettirici, gaz söktürücü, yatıştırıcıdır. Ayrıca ağrı kesici, ateş düşürücü ve antimikrobial etkileri de rapor edilmiştir. Östrojen benzeri etkileri saptanmıştır. Rezene meyveleri müsilaj, şeker, nişasta, tanen, sabit ve uçucu yağlar taşır.
Bronşitte, öksürük nöbetlerinde, mide-bağırsak gazlarında, çocuklardaki kolik tarzı gaz sancılarında, irritabl kolon sendromunda kullanılır. Özellikle tohumlarının süt gelişini artırıcı etkisi çok kuvvetlidir. Bir fincan suda kaynatılan bir tutam rezene tohumu, çay kaşığıyla bebeğe birer yudum içirilince operasyon tamamlanıyor. Almanya'da ilaç olarak kullanımı onaylanmış bir bitki olan rezene, potasyum ve sodyum açısından çok zengin. Vücut sıvılarının dengelenmesindeki etkisi de bu sodyum-potasyum beraberliğinden kaynaklanıyor. Hazmı kolaylaştırıcı olmanın ötesinde açlığı giderici bir etki de yaratan rezene, mide guruldamalarının en doğal çaresi olarak öneriliyor. Rezene sadece bedenin değil ruhun da beslenmesine yardımcı oluyor. Teskin edici etkisiyle sinirleri yatıştırıp mutlu kılıyor.
Bilinen bir yan etkisi bildirilmemekle birlikte hamilelikte kullanımı önerilmez.

0 yorum: