9 Şubat 2008 Cumartesi

Keten Tohumu Mucizesi

Kuru birer tahta parçasını andıran tohumlar, uygun şartlar sağlandığında yeşerir ve çeşit çeşit bitkilere dönüşürler. Ancak bazıları da toprakta yetiştirilmeden gerek sağlık alanında gerekse diğer alanlarda, tohum şeklinde kullanılarak -Allah’ın izni ile- büyük yararlar sağlarlar. Bu özellikleriyle ön plana çıkan tohumlardan biri de keten tohumudur. Rabbimiz oldukça küçük boyutuna rağmen keten tohumunun içinde, insan yaşamı için son derece faydalı ve önemli maddeler yaratmıştır.
Sağlıkla İlgili Kullanım Alanları
Keten tohumunun sağlığa faydaları şöyle sıralanabilir:
* Kalp hastalıklarına karşı koruyucu; yüksek kolesterol, trigliserid ve tansiyonu düşürücü etkiye sahiptir.
* İçerdiği bazı asitler sayesinde eklem romatizmasına karşı yararlıdır.
* Mide-bağırsak sorunlarında düzenleyici özelliğe sahiptir.
* Kemikleri ve bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.
* İç organların yüzeylerini rahatlatıcıdır.
* İçeriğindeki lignan (SDG) anti-kanser özellikli bir madde olup; göğüs, kolon (kalın bağırsak) ve prostat kanserine karşı koruyucu, kanserli hücrelerin büyüme hızını yavaşlatıcı ve bağışıklık sistemini güçlendiricidir.
* Öksürükte, ses kısıklığında ve gastrit gibi mide sorunlarında da olumlu etkisi gözlenmiştir.
* Ağız boşluğu, boğaz ve diş eti rahatsızlıklarında gargara olarak kullanılabilir.
* Romatizmal hastalıkların önlenmesinde kullanılmaktadır.
* Sinir sistemini ve hafızayı güçlendirici olarak tavsiye edilmektedir.
* Egzema ve sedef hastalıklarının tedavisinde kullanılır.
* İçeriğindeki enfeksiyon giderici maddeler romatoid artrit, sedef, alerjiler ve diğer yangılı hastalıklarda iyileştirici etkiye sahiptir.
* Tokluk hissi verdiği için diyetlerde de kullanılır.
* Omega-3, vitamin B-12 ve lifler açısından zengin olması, hücreleri genç tutarak yaşlanmayı geciktirici bir etki sağlar.
Rabbimiz'in küçük bir tahta parçasını andıran bu tohumu pek çok faydalı özellikle yaratması, O’nun sonsuz ilminin ve insanlara olan rahmetinin delillerinden sadece biridir. Yüce Allah'ın tohumlar üzerindeki ilmi, Kuran’da şöyle bildirilmiştir:
"Taneyi ve çekirdeği yaran şüphesiz Allah'tır. O, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. İşte Allah budur. Öyleyse nasıl oluyor da çevriliyorsunuz?" (Enam Suresi, 95)
Saç Dökülmesine H Vitamini
Toplum olarak bizim alışkanlıklarımızdan biridir, eşe dosta ilaç önermek. Bu konudaki görüşlerimi bir başka yazımda paylaşacağım sizlerle. Bugünkü yazım ise bununla ilgili bir başka konu; Besinsel destek ürünleri…
Biz antibiyotik, tansiyon düşürücü ilaç hatta antidepresan tavsiye eden bir toplumuz. Bir de vitaminleri, bitkisel ilaçları düşünün!
Onlar zararsız diye (!!!) herkes birilerinin tavsiye ettiği besinsel destek ürünlerini avuç avuç kullanıyor. Lütfen doktorunuz, diyetisyeniniz ya da bu konunun uzmanı kişilerin tavsiyeleri haricinde bu ürünleri ya da herhangi bir ilacı bilinçsizce kullanmayın.
Böyle bir girişten sonra bugün sizlere kısaca H vitaminini anlatmak istiyorum.
H vitamini, biotin olarak da bilinir. B kompleks vitaminlerinden bir tanesidir.
Biotin eksikliğine çok fazla rastlamayız. Ancak uzun süre antibiyotik kullananlarda ve fazla alkol tüketen kişilerde biotin miktarı azalabilir özellikle de sağlıklı beslenmiyorsa.
Biotin eksikliğinde klinik olarak dermatit, kas ağrıları, iştahsızlık, anemi, halsizlik görülür. Ayrıca şeker metabolizmasının dengesi için de biotin gereklidir.
Dermatit, bir grup cilt hastalıkları için kullanılan bir terimdir. Biotin eksikliğinde görülen seberoik dermatit, ölü derinin pul pul kalkması, kepek oluşması ve saçın aşırı yağlanması ile karakterize bir tablodur. Bu durumu genellikle saçların kaybı takip eder.
Biotin tırnakların sertliğini sağlayan vitaminlerden bir tanesidir. Eksikliğinde tırnakların kolay kırılması en sık şikayetlerden biri olarak çıkar karşımıza.
Bunların dışında kan şekeri yüksek olan (hiperglisemik hastalar) kişiler, biotin takviyesi ile kan şekerlerinin kontrolüne destek bulabilirler.
Peki, biotin kaynağı olan besinler en çok yumurta sarısı, süt, sakatat (karaciğer ve böbrek) ve mayadır.
Her zaman en sağlıklısı tüm vitamin ve mineralleri ilaç olarak değil doğal besinlerle alabilmektir.

0 yorum: