12 Şubat 2008 Salı

KİRAZ VE KİRAZ SAPININ YARARLARI

Kiraz hepimizin çok severek tükettiği bir meyve aslında. Ama lezzetli bir meyve olmasının yanısıra kökleri, kerestesi, kabukları, zamkı, yaprak ve çiçekleri, çekirdeği ve meyve sapları ile insan sağlığına da çok yararlı. Kirazın stresi yok ettiğini, menopoz döneminde faydalı olduğunu yapılan araştırmalarla kanıtlanmış. Gülgiller ailesinden olan kirazın latince ismi 'Cerasus avium'. Anavatanı ise Kuzey Anadolu ve Güney Kafkasya olarak biliniyor. Kirazın ismini Giresun kentinden aldığı ayrıca belirtiliyor. Kirazın dünyaya hangi topraklardan yayıldığı konusunda ise farklı görüşler bulunuyor. En iyi pipoların kiraz ağacı kökünden, en kaliteli mobilya ve çeşitli araçların kiraz kerestesinden yapıldığı biliniyor. Kiraz zamkı ise şapka ve kumaş endüstrisinde ve tıbbi amaçla kullanılıyor. Ağaç kabuğu, yaprakları, çiçekleri, meyve sapı ve çekirdekleri tedavi amaçlı kullanılıyor. Meyveleri taze veya kurutulmuş olarak tüketilebilen kiraz, ayrıca reçel, yemek, konserve ya da dondurulmuş gıda olarak değerlendirilebiliyor.

KİRAZ BÖBREK DOSTU: İdrar söktürücü özelliğiyle böbreklerin dostu olan kiraz vücudu toksik maddelerden temizliyor. Kiraz ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağladığı için romatizma ve gut hastalığına çok iyi geliyor. Ayrıca eklem kireçlenmesi ve damar sertliğinin tedavisinde de kullanılıyor. Yapısında bulunan kinik asit ile böbreklerin taş ve kum yapmasını önlediği ve halihazırda oluşmuş olan taş ve kumu da zamanla döktüğü belirtiliyor. Kirazın safra kesesi taşının dökülmesine de yardımcı olduğu biliniyor. Vücuttaki fazla suyun atılmasıyla, dolaylı olarak zayıflamaya yardımcı oluyor. Kirazın ayrıca kabızlık giderici özelliği bulunuyor. Özellikle bayat yemeklerle pastırma, sucuk gibi gıdaların zararlarını önleyen kiraz, aynı zamanda kandaki zararlı maddelerin vücuttan atılmasını ve kanın temizlenmesini, yüzde oluşan sivilcelerin giderilmesini sağlıyor. Kiraz suyunun yüz ve boyun kısımlarına sürülmesinin deride kırışıklıkları önlediği ve giderdiği belirtiliyor. Karaciğerin dostu olan kiraz, hastalıklar, fazla ilaç tüketimi ve zehirlenmeler sonucu zorlanan karaciğerin yükünü hafifleterek iyileşmesine yardımcı oluyor. Karaciğer zamanla normale dönüyor ve safra salgısı artıyor. Böylece sindirim sistemi de güçlenmiş oluyor. Kirazda bulunan 'levüloz' adlı şeker kolay sindirilebildiği için şeker hastaları hiçbir tehlike oluşmadan kiraz yiyebiliyor. Ayrıca içerdiği madensel madde ve vitaminler nedeniyle hastalıklara karşı vücut direncini artırıyor. Yapısındaki bol fosforuyla sinirleri kuvvetlendirerek sakinlik sağlıyor. A vitamini kaynağı karoten içeren kiraz, aynı zamanda gözlerin de dostu.
KİRAZ AĞACININ FAYDALARI :Ağaç kabukları yüksek ateşe ve kabızlığa iyi geliyor, yaprakları müshil olarak, çiçekleriyse göğsü yumuşatıcı olarak kullanılabiliyor. Kirazı bağırsakları zayıf ve yüksek tansiyon sorunu olanların dikkatli tüketmeleri gerekiyor. Sapları, idrar söktürücü olduğu gibi bronşite karşı kullanılıyor. Gölgede iyice kurutulmuş kizraz saplarıyla hazırlanan şurup veya çaylar iyileşme sağlanabiliyor. Saplar gerekirse kıyılarak bir gün süreyle su içinde ıslanmaya ve yumuşamaya bırakılıyor. Bir litre su içine bir küçük avuç sap konularak hazırlanacak çaydan günde 3-4 fincan içiliyor. Bu çay günde iki kez el ve ayak banyosu şeklinde de kullanılabiliyor. Ya da hazırlanan kiraz sapı çayı taze veya kurutulmuş kiraz üzerine boşaltılarak yarım saat bekletildikten sonra süzülerek aynı dozda içilebiliyor. Sapları ayrık ve mısır püskülü ile kaynatılarak demlendiğinde ayak ve karın şişliği; arpa ile kaynatılarak elde edilen çay idrar söktürücü olarak kullanılıyor. Dövülmüş çekirdeğinin kaynatılmış suyu idrar yapma zorluğu sorununa yardımcı oluyor. Ayrıca çekirdekleri ısıtıldıktan sonra bir beze sarılarak karın bölgesine kunulursa ağrıların giderilmesini sağlıyor.
KİRAZ ASPİRİNDEN DAHA FAYDALI: Kirazın damar sertliği ve eklem kireçlenmesine da faydalı olduğuna dikkat çeken uzmanlara göre: "Menopoz döneminde faydalı olmaktadır. Kiraz meyvesi ağrıların dindirilmesinde aspirinden daha fazla etkili oluyor. Araştırıcılar bu etkiyi kirazda bulunan 'antosiyanin' isimli kimyasalın yaptığını bildirmektedir. Kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunmakta ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu bildirilmektedir. Araştırıcılara göre, günde 20 kiraz yemek bir aspirin almakla eşdeğer görülüyor. Ayrıca kirazda bulunan antosiyanin maddesi E ve C vitaminlerine benzer antioksidan etki yapmaktadır."
KİRAZ ALIRKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR : Uzmanlar, kiraz alırken temiz, parlak ve hasarsız olmasına dikkat edilmesini istiyor. Uzmanlar, kiraz konusunda şu tavsiyelerde bulunuyor: "Rengi koyu olanlar her zaman daha tatlıdır. Saklarken kirazın saplarını çıkarmazsanız ömrü daha uzun olur. Yıkamadan plastik bir kaba koyup buzdolabında saklayın ve daima yemeden önce yıkayın. Buzdolabından çıkarıp oda sıcaklığında 1-2 saat bekletirseniz tadı daha lezzetli olacaktır. Taze kirazların 2-4 gün içinde tüketilmesi gerekir. Kirazı ayrıca derin dondurucuda saklayabilirsiniz.Bunun için kirazın çekirdeklerini çıkarmanız gerekir."

0 yorum: