12 Şubat 2008 Salı

HERBALİST LEYLA ÇABUKTAN BİTKİSEL TEDAVİ

Saç kadın ve erkeğin estetik görünümü açısından çok önemli bir yere sahip insan hayatında. Daha güzel ve yakışıklı olmak isteyenler saçlarının rengini, uzunluğunu, modelini değiştirerek moral bulunabiliyor. Peki ya saçı olmayanlar yani keller? İşte onların imdadına da Herbalist Leyla Çabuk'un dediği gibi kocakarı ilaçları çare oluyor; Estetik ve güzel görünmenin geçmişi nerdeyse insanlık tarihi kadar eski bir uğraş. Erkek ve kadın görselliğinde en önemli ve en kolay müdahale edilebilir alanlardan birisi ise saçdır. Rengini, şeklini, modelini istediğiniz zaman istediğiniz şekilde değiştirebiliriz. Saçı olanlar için geçerli olan bu kolaylık saçları dökülenler ve keller için maalesef mümkün değil. Bu büyük ekonomik değer nedeniyle modern tıbbın el attığı saç ve kellik sorununa karşı 360 yıllık geleneksel formülle çare bulduğunu söyleyen Leyla Çabuk, kozmetik sektörünü de karşısına almış durumda. Ailede sadece anneden, kız çocuklarına aktarılan gizli bitkisel karışım formülüyle başta kellik ve sedef hastalığı olmak üzere bir çok hastalığa çare bulduğunu söyleyen Leyla Çabuk, bu kocakarı formüllerini anneannesinden öğrendiğini belirtiyor.Modern tıbbın bile tam tedavisini bulamadığı kelliğe, nineden kalma 360 yıllık formülle Leyla Çabuk çözüm buluyor. Torundan toruna geçen bitkisel formülle, başta kellik olmak üzere, sedef, vücuttaki leke ve çatlaklar ile istenmeyen tüyleri tedavi eden Leyla Çabuk, Sağlık Bakanlığı, Tabipler Odası ve üniversiteler olmak üzere bilimsel kuruluşlara da sesleniyor: "Bu tedaviyi 44 senedir yapıyorum. Aralarında doktorların da bulunduğu her kesimden insanı tedavi ettim. Gelin, beni ve ilaçlarımı inceleyin." Saç çıkarmak için 17 - 18, tüy dökmek içinse 6 - 7 bitkiyle hazırladığı ilaçları kullanan Leyla Çabuk, "Şayet ben kötü bir şey yapıyorsam halkı uyarmak için beni ifşa etsinler, yaptığım iş iyiyse o zaman da teşvik etsinler, daha geniş kesimler bundan yararlansın." şeklinde çağrıda bulunuyor. Çabuk, uyguladığı tedavinin geçmişini araştırdığında anne tarafından 360 yıl öncesine kadar ulaştığını söylerken, "ben bu formülleri annemin annesinden öğrendim. O da, annesinin annesinden öğrenmiş. Ailemizde bu tedaviyi para karşılığı yapan ilk kişiyim. Bu yüzden ailem bana küstü ve 3 yıl hiç konuşmadı" şeklinde konuştu. Formüllerin kaybolmaması için nesilden nesile aktarıldığını belirten Çabuk, bu mesleği ailede hep kadınların yaptığına, erkeklerin ise bilmediğine dikkat çekti. 5-6 yaşlarındayken, anneannesine tedaviye gelen hastalara hazırlanan ilaçlar için bitki toplayarak bu işe başladığını söyleyen Çabuk, "Zamanla topladığımız bitkileri havanda dövmeye, sonraları karışımları yapmaya, en sonunda ise uygulamaya başladık. Ben 46 yıldır bu işi yapıyorum" dedi. Leyla Çabuk, isimleri kendisinde saklı bitkilerin karışımıyla elde ettiği doğal ilaçlarla, saçı dökülmüşlerin saçlarını çıkarttığını, istenmeyen tüyleri döktüğünü, sedef hastalarını tedavi ettiğini, vücutta oluşan leke ve çatlakları iyileştirdiğini belirtti. Özellikle saç dökülmesi ve kellikle ilgili çok sayıda hasta geldiğini söyleyen Çabuk, saç dökülmesinin ana sebeplerinden birisi, saç köklerindeki mantar. Bunu bitkilerimizle iyileştiriyoruz. Saç yeniden çıkmaya başlıyor. Ayrıca istenmeyen tüylerin de kökünü kurutuyoruz diye konuştu. Tedavi amacıyla gelen hastaların büyük bir bölümünün de sedef hastalığından şikayetçi olduğunu belirten Leyla Çabuk, 25-30 sene sedef hastalığı için kortizon tedavisi gören hastalarım var. Zaten tedavi edemeyeceğim hastaları almıyorum. Ailemin adını bunun için lekeleyemem. Ben yüzde 500 tedavi edebileceğim hastaları alıyorum diyerek iddialı olduğunu dile getirdi. Tedavi umutlarını kaybetmiş hastaların son umut olarak kendisine geldiğini, bunun da tedaviyi zorlaştırdığına dikkat çeken Çabuk, Sedef hastalarından 6 gün istiyorum. Bu sürede yararını görmezseniz ücretini ödemeyin diyorum. . Sedef için 6-7 tane doktor bende tedavi oluyor iddiasında bulundu. Kullandığı bitkileri Karadeniz Bölgesinden temin eden Leyla Çabuk bu bitkileri Karadenizde yaşayan kız kardeşlerinin topladığını, kendisinin de yılda 2 kez bölgeye giderek onlara katıldığını belirtiyor. Bitkileri kendi ellerimle topluyorum. Kız kardeşlerim bu yöntemi bildikleri halde kullanmıyor. Ailede bu işi yapan tek kişi benim dedi. Çabuk ayrıca kullandığı bitkileri, karışımları ve tedavi yöntemlerini tüm ayrıntılarıyla yazdığını, kendisinin ölümünden sonra yanında çalışanlara bunu miras olarak bırakacağını da sözlerine ekledi. Saç çıkarmaya 17, tüy dökmeye 7 bitki Leyla Çabuk'un en çok kullandığı bitkiler arasında ısırgan, sarımsak, katır tırnağı, böğürtlen, kuşburnu, kekik gibi oldukça bilinen otlar ve kökleri bulunuyor. Saç dökülmesini önlemek ve yeni saç çıkarmak için hazırladığı lapaya 7-8 bitki kökü karıştıran Çabuk, ayrıca hazırlanan su için 7 kök kullanıyor. Su ile saç lapasını karıştıran Çabuk, saç çıkarmak için aralarında böğürtlen, tütün taflanın da bulunduğu 16-17 ayrı bitkiyi kullanıyor. Çabuk, saç çıkarma tedavisinin oldukça ağrı verdiğini belirtiyor. Önce saç gözeneklerini açan Çabuk, hazırladığı ilaçla bu gözeneklere girip kıl kökünü güçlendirdiğini iddia ediyor. Çabuk, tedavi sonunda ise ısırgan, kuşburnunun toz hali, katırtırnağı, ısırgan ve üzüm budama suyu ile hazırladığı dağlama işlemini gerçekleştiriyor. Çabuk'un vücutta istenmeyen tüyleri dökmek için kullandığı bitki sayısı ise 7. Sedef hastalığı için 5-6 bitki kullanan Leyla Çabuk, özel bir ağaç köküyle hazırladığı havı alınmış gaz kokusunu da çok fazla kullandığını ifade ediyor. Kendisine nasıl bakım yaptığı konusunda sorulan bir soruya Leyla Çabuk'un verdiği cevap şöyle oluyor. Ben vucudumu taş ile yıkıyorum. Ne bir gram yağım var ne de selülitim.

0 yorum: