2 Şubat 2008 Cumartesi

Bronzlaşmak için kavrulmayın

Bronzlaşmak için kavrulmayın
Güneş sandığınız kadar masum değil. İşte, sıcak yaz günlerine girmeden bilmeniz gerekenler.

Güneş, onsuz hayatın düşünülemediği bir enerji kaynağımızdır. Güneş ışığı gökkuşağında gördüğümüz ışık çeşitlerine ilave olarak bronzlaşmayı sağlayan infrared ve ultraviyole ışınlarını içermektedir. Cildimizin içerisinde çevredeki bol güneş ışınlarına karşı filtre görevi gören hücreler içi ve arasındaki su, kılcal damarlar, kıl kökleri, yağ-ter bezleri, kolajen ve elastin lifleri bulunmaktadır. Çoğumuzun bazen çok keyifli olabilen güneş banyosu deneyimi vardır. Güneşlenmekle elde ettiğimiz ılıklık, gevşeme, parlaklık ve enerji duygusu bize daha iyi olma halini sağlar.


Cildimizin derinliklerine ulaşan güneş ışınları içerisindeki UVA ışınları, pigment hücrelerine ulaşarak daha fazla pigment üretilmesine ve bu pigmentlerinde cildin yüzeyine ulaşmasına neden olmaktadır. Üretilen melanin pigmenti cilde çarpan güneş ışınlarını kısmen emerek cildin derinliklerine kontrollü geçişine izin vermektedir. Güneş ışınları içerisindeki UVB ışınları ise cildin daha derin tabakalarına ulaşarak daha güzel bir ten görüntüsünün temelini oluşturmaktadır. Cildin en üst tabakasında yer alan ve cildin derinliklerine fazla güneş ışınlarının geçişini kısıtlayan boynuzsu hücreler UVB ışınları ile daha fazla kalınlaşarak koruma görevine katkı sağlamaktadır. Yanmadan bronzlaşma Hayal edilen bronzluk etkisinin yanında güneş ışınları istenmeyen kırmızılık belirtilerine neden olabiliyor. Bunun ileri formu da güneş yanığıdır. Bronzlaşma için gereken doz aslında ciltte kırmızılık oluşturan dozdan daha fazladır. Kızarıklık yaşamadan bronz tene ulaşmanın yolu, düzenli ve kontrollü güneş banyosudur. Tekrarlayan dozlarda cilt kendini yeniden yapılandırır ve kuruyarak kalıcı hasarlara varabilen problemleri de oluşturmaz. Solaryumda UV ışığının kesin yoğunluğu bilinmektedir. Dolayısıyla kişisel ihtiyaçlar dahilinde bronzlaşma planlanabilir. Tekrarlayan dozlarda sağlıklı bronzluk sağlanabilir. Ancak, aşırıya kaçmamak gerekmektedir. Çünkü fazlası zararlı boyutlar doğurabilir.

Bronzlaşırken nelere dikkat edilmeli?
_ Güneşin dik geldiği saatlerde (11.00-16.00 arası) güneşlenmekten kaçınmalısınız.
_ Güneş banyosundan önce vücuda uygulanan hafif kese ve peeling işlemleri homojen bronzlaşmayı sağlayacaktır.
_ Güneşlenme dönemlerinden bir hafta önce tüm cilde protein içeriği yüksek nemlendiriciler uygulanmalıdır.
_ Güneşlenmeden önce cilde şeffaf, boya ve parfüm içermeyen nemlendiriciler sürülmeye özen gösterilmelidir.
_ Cilde C vitamini, kolajen, plasenta içeriği yüksek kozmetiklerle düzenli bakım yapılması büyük önem taşımaktadır.
_ Güneşlenme dönemlerinde nikotin ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.
_ Güneşlenirken özellikle bol su, ayran ve mineralli içecekler tüketilmelidir.
_ Kızartmalar ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
_ Terlemenin güneşle birlikte cilt lekelerine neden olacağı unutulmamalı ve terleme gerçekleştiğinde sık sık soğuk duş alınmalıdır.
_ Gölgede güneşlenmenin cilt ve beden sağlığı yönünden daha iyi bir yöntem olduğu bilinmelidir. Güneşle doğrudan temas sağlayan güneşlenme yöntemlerinden vazgeçilmelidir.
_ Güneşlenme döneminde cildi soyucu ve rengini açıcı ürünler kesinlikle kullanılmamalıdır. Aksi takdirde lekeli bir şekilde bronzlaşabilirsiniz.
_ Güneşli ve sıcak havalarda klorlu ve tuzlu suyun ciltte tahriş edici etkileri olduğu dikkate alınarak mutlaka sık sık duş alınmalıdır.
_ Işığa karşı cildin duyarlılığını artıran ilaç kullanımı söz konusu ise güneşlenmekten kaçınılmalıdır (antibiyotikler, doğum kontrol ilaçları vs.) .
_ Yüksek kalorili gıdalardan ve abur cuburdan uzak durarak cildin su ihtiyacını daha fazla artırmamaya da ayrıca özen gösterilmelidir.
_Açık tenlilerin ve küçük yaştaki çocukların ciltlerinin çok daha kolay güneşten etkileneceği dikkate alınmalıdır.
_ Bolca sebze ve meyve tüketilmelidir. Ağır, yağlı, hamur işi tarzı yiyecekler yerine güneşli günlerde hafif bir beslenme tarzı tercih edilmelidir.
_ Ciltteki benler mutlaka güneşten korunmalı, üzerine koruyucular sürülmeli ve güneş ışınlarını engellemek için beyaz havlu ile kapatılmalıdır. Çabuk yanan bölgelerinizi güneşle temas ettirmemelisiniz.

Dip not

Tüm önlemlere rağmen güneşlenme sonucunda lekeler, kırışıklıklar ve kılcal damarlar gelişebilmektedir. Güneşlenme döneminden sonra gelişen problemler için çözümler mümkün, ancak oluşan problemlerin tamamen yok edilmesi bazen mümkün olamayabiliyor. Güneşin zararlı etkilerini önlemek için gerek güneşlenme dönemi ve öncesi, gerekse sonrasında homeopatik cilt geliştirme ürünlerinin ve bol C vitamini içeren antioksidan kozmetiklerin kullanılması, cildin yenilenmesine ve sağlığına kavuşmasına büyük katkı sağlamaktadır.
Güneşin bronzlaşma dışındaki diğer etkileri neler?

1. UVB ışınları metabolizmayı, cilt ve kemik üretiminde rol alan Vit D3 üretimini artırıyor.
2. İnsanların fiziksel aktivitesinin gelişimine katkı sağlıyor.
3. Vücudun kendi savunma sistemlerini güçlendiriyor.
4. Kan akımı özelliklerini geliştiriyor.
5. Dokularda oksijen desteğini artırıyor.
6. Kalsiyum üretimini desteklerken mineral rezervini artırarak, kemik erimesi ve kemik hastalıklarına karşı koruma sağlıyor.

Uzm. Dr. Sinan İbiş, Seda

0 yorum: