7 Şubat 2008 Perşembe

GÜNEŞLENMEK AMA BEYAZ KALARAK

Güneş özellikle D vitamini oluşumu için yararlıdır. Ancak bunun için cildin küçük alanlarının(yüz, eller,kol gibi) kısa süreli UVb maruziyeti ( 20 dakika ) yeterlidir.





Bunun yanında yapay ve doğal güneş ışınları sedef, egzama gibi bazı deri hastalıklarının da iyileştirilmesinde yardımcıdır. Ayrıca güneşli havalar psikolojik rahatlama, canlılık getirebilir.



Güneş ışınlarının bu yararları yanında çoğunlukla insanların bilmediği, ya da bilinse de son yılların güzellik anlayışı bronz tenin cazibesine kapılıp fazla dikkate alınmayan çok sayıda zararları vardır.



Güneş ışınlarının yan etkileri hemen ortaya çıkabilir. Özellikle beyaz tenli kişilerde dikkatsiz güneşlenmelerde güneş yanıklarına sık rastlanır. Güneşe hassasiyet yaratan bazı ilaçların (doğum kontrol hapları gibi) kullanımı bir takım reaksiyonlara neden olabilir. Yine bazı deri hastalıkları güneşle şiddetlenebilir. Uzun vadede ciltte kırışmalar, renk değişiklikleri, deri kanseri öncüsü bazı deşiğiklikler ve çeşitli deri kanserleri, gözde katarakt oluşumu da zararlı etkilerdendir.



UV ışınları etkisiyle serbest radikaller oluşmakta bunun sonucunda hücre çekirdeğinde kalıcı değişiklikler meydana gelmektedir. Güneş ışınları başlıca infrared ışınlar, görünür ışık ve ultraviyole ışınlarından oluşmaktadır. Görünür ışık normal kişilerde zararsızdır. Bazı kimyasal maddelerle güneşe duyarlılık yapabilir. İnfrared ışınlar da düşük dozlarda zararsızdırlar



UV Işınım:



UVC: Ozon tabakasından geçemez. Güneş koruyucularda UVc ye karşı koruma yoktur. UVa ve UVb ultraviyolenin zararlı etkilerinden sorumlu ışınlarıdır. UVA: Düşük enerji seviyesine sahiptir. Güneş alerjilerine sebep olur. Camdan geçebilir. Tüm yıl boyunca, kapalı havalarda ve binaların içinde de etkilidir. IPD: İmmediate pigment darkening (Ani pigment koyulaşması) PPD:Persistent pigment darkening (Dayanıklılık pigment koyulaşması) Değerleri bir güneş koruyucuda UVa ya karşı koruma faktörünü belirler. UVB: Yüksek enerji seviyesine sahiptir. Güneş yanıklarından sorumlu morötesi ışınlardır. Camdan geçemez. Yazın daha fazla etkilidir. Sun protection factör SPF: UVb ye karşı koruyucunun koruma derecesini gösterir.



Kişilerin çoğu yaşam boyu güneşe maruziyetin %50-80 ini 18 yaşından önce tamamlar. Cilt kanseri gelişmesinde tüm yaşam boyunca maruziyetin yanısıra su kabarcığı oluşturacak kadar şiddetli güneş yanıklarının sayısı da önemlidir. Bu nedenlerle çocukların güneşten korunması da çok önemlidir. Çoğu firmanın çocuklar için üretilmiş ürünleri mevcuttur. Özellikle açık tenli kişiler güneşin zararlı etkilerinden daha fazla etkilenirler ve yan etkiler de daha fazla görülür. Bu kişilerinde daha dikkatli olması gerekmektedir.



Güneşten korunma:



* Güneş ışığının giysilerle bloke edilmesi: İnce, pamuklu kumaşlar, ıslak tişörtler ve suni ipekten yapılmış ürünler ışığı daha fazla geçirir. Bu giysiler giyilmeden önce güneş koruyucular kullanılmalıdır. Şapka, UV korumalı güneş gözlükleri faydalıdır.



* Güneşlenme zamanı seçimi: sabah 11 öğleden sonra 15 arası güneşe çıkmamalıdır.



* Güneş koruyucular: kolay uygulanmalı, uzun süre etkinliğini devam ettirmeli, UVA ve UVB ye karşı korumalı, yan etki riski az olmalıdır. Güneş koruyucunun etkisini gösterebilmesi için güneşe çıkmadan yarım- 1 saat önce sürülmelidir. 2-3 saatte bir tekrarlamalıdır. Terleme, yıkanma, yüzme sonrasında yenilemek gerekir.



* Eğitim: Bronzlaşmak derinin ultraviyole ışınlarına karşı verdiği bir korunma reaksiyonudur. Sağlık anlamına gelmez. Bronzlaşırken ultraviyolenin zararlı etkilerinden korunmak mümkün değildir.



Mor ötesi ışınları ultravilet sensometer adlı kredi kartı büyüklüğünde aletlerle kolaylıkla ölçülebilmektedir. Bu tür aletler kendi kendimize ölçüm yapabilmemizi sağlar. Bunun yanında hava durumu bültenlerinde yurtdışında halka ultraviyole indeksi ile ilgili bilgiler verilmektedir. Biz de bu tür bir uygulama olmasa da açık, güneşli , yaz günlerinde ve öğle saatlerinde UV indeksinin yüksek olduğu düşünülüp daha dikkatli olmak gerekir.



Güneşten korunmayı sadece tatilde güneşlenirken değil yaz, kış; günlük alışkanlık haline getirmeli ve özellikle çocuklarımıza da öğretmeliyiz. Sağlıklı beslenme gibi tüm yaşam boyunca uygulanılacak bir kural olarak hayatımıza yerleştirmeliyiz.



Uzm. Dr. Canan Savaş



Cilt Hastalıkları Uzmanı

0 yorum: