7 Şubat 2008 Perşembe

DOĞAL GÜZELLİK

Fazla kilolarından ve selülitlerinden kurtulmak; cilt kırışıklıklarını engellemek ve daha güzel görünmek için doğal ve bitkisel yöntemleri tercih edenler, ciltlerini kozmetik ürünlerin içerdiği zararlı kimyasallardan da korumuş oluyorlar.





Hızla geçip giden zamanın etkilerini en aza indirerek, güzel ve sağlıklı bir cilde sahip olmak isteyen bayanların, doğal ve bitkisel güzellik ürünlerine ilgisi her geçen gün artıyor.



Kozmetik ürünlerin, cep yakan fiyatları ve kimyasal karışım içeriklerinin beklenmeyen yan etkiler ortaya çıkarması gibi faktörler de, doğal güzellik yöntemlerinin popülaritesini artırıyor. Pürüzsüz bir cilde sahip olmak isteyen kadınların ilgisinden, bitkisel ilaçlar satan aktarlar da nasibini alıyor.



Bitkisel ve doğal ürünler, selülitten zayıflamaya, cilt kırışıklıklarından saç dökülmesine kadar bir- çok sorunun çözümünü kolaylaştırıyor. Güzelliği etkileyen önemli faktörlerden birini de beslenme alışkanlıkları oluşturuyor. Çünkü, vücudumuzun her bölgesinin farklı vitamin ve minerallere ihtiyacı oluyor.



FAZLA KİLOLARA BİTKİSEL ÇÖZÜM



Bitkisel yöntemler, kadınların başta gelen sorunlarından olan fazla kilolardan kurtulmanın en ekonomik ve sağlıklı yollarından biri. Papatya, mersin yaprağı, sinameki, defne yaprağı, biberiye ve funda yaprağından elde edilen özel zayıflama macunları ile birkaç ay içinde zayıflamak mümkün.



Bu karışım, vücudun protein dengesini koruyarak, aşırı kiloların verilmesini sağlıyor. Kadınların bir diğer derdi selülitle başa çıkmanın en pratik yolunu da doğal yöntemler oluşturuyor. Zambak, yasemin, nane, anason, lavanta, limon, jojoba, rezene, biberiye, keten, ardıç, buğday, susam ve portakal karışımından elde edilen macunla selülitlerinizden kurtulabilirsiniz.



Sağlıklı beslenerek güzelleşin



Sağlığınız için balık, yumurta, et ve peynir gibi proteinli besinleri tüketin. Pürüzsüz ve lekesiz bir cilt için kahvaltıda bir bardak taze portakal ya da greyfurt suyu için. Dişlerinizin çürümesini engellemek için şekerli yiyceklerden uzak durun. Havuç, kereviz, fındık, fıstık, peynir yemeye özen gösterin. En önemlisi bu yiyecekleri kilo almak için değil, daha güzel ve sağlıklı olmak için tüketin.



Güzelleşmek için sağlığınızı riske atmayın



Makyajda aşırıya kaçtığınızda, kozmetik ürünlerde bulunan 800 den fazla zararlı kimyasal maddeye maruz kalabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın. ABD Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü, kozmetik ürünlerde kullanılan 2 bin 983 kimyasal üzerinde yaptığı araştırmada, bunların 884 ünün zehirli madde içerdiğini belirledi.



Aynı araştırma, bu maddelerden 774 nün yüksek derecede zehirlenmelere, 146 sının tümörlere, 218 inin üreme bozukluğuna, 314 ünün biyolojik mutasyona ve 376 sının ise deri ve göz rahatsızlıklarına neden olduğunu da ortaya koydu. Sözkonusu araştırmaya göre kozmetikler, kansere, alerjik reaksiyonlara ve doğum kusurlarına da neden olabiliyor. Bütün bu risklerden arınmanın en kolay yolu ise, güzelleşmenin doğal ve bitkisel yöntemlerine başvurmak.



DEPRESYONA KARŞI BİR FİNCAN KANTARON



Antik çağlardan beri yara, yanık gibi deri lezyonlarında, mide ve bağırsak hastalıklarının tedavisinde etkin olarak kullanılan kantaron otundan, son yıllarda antidepresan özelliği nedeniyle orta ve hafif şiddetli depresyonların tedavisinde de yararlanıldığı bildirildi.



Eski çağlardan beri şeker, kronik romatizma, mide-bağırsak, bronşit hastalıkları ve soğuk algınlıklarının tedavisinde kullanılan otun, "parazit düşürücü , antiseptik ve yara iyileştirici etkisinin bulunduğunu söyleyen Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Kaçar, otun içeriğindeki "Hypericin adlı maddenin, antidepresan özelliğinin bulunduğunu anlattı.



Avrupa da son yıllarda hafif ve orta şiddetli depresyonların, stres, uykusuzluk, anksiyete gibi günlük yaşamı olumsuz etkileyen rahatsızlıkların tedavisinde başarıyla kullanıldığını dile getiren Dr. Kaçar, bitkinin mutluluk hormonu olarak adlandırılan "seratonin in yanısıra vücudun kendini iyi hissetmesi için gerekli olan "dopamin ve "norepineprin" hormonlarının salgılanmasını da yan etkisiz olarak teşvik ettiğine dikkati çekti.



Kantaron otunun genellikle çay olarak tüketildiğini söyleyen Dr. Kaçar, günlük bir fincan tüketilmesinin yeterli olduğunu, aşırı içilmesi halinde özellikle açık tenli kişilerde ışığa karşı duyarlılık, ciltte kızarıklık, döküntü gibi yan etkilerin olabileceği ikazında bulundu.

0 yorum: