8 Şubat 2008 Cuma

Dengeli beslenme eğitimi çocuğa ilk yıllarda verilmeli

Hayatın ilk yılları insan için bir ömür boyu gerekli temel bilgi ve alışkanlıkların kazanıldığı son derecede önemli bir devre olup insanın hem beden, hem ruh sağlığı açısından çok önemli olan düzenli yemek yeme alışkanlığının da temelleri bu devrede atılmaktadır. Yapılan araştırmalar alınan gıdaların insanın davranışlarına ve dolayısıyla karakterine etki ettiğini göstermektedir.

Tabii ki anne ve babalar olarak bizler her şeyden önce yavrularımızın aldığı gıdanın helal ve temiz olması için azami gayret gösterdikten sonra yavrularımızda ileriki yıllarda değiştirilmesi çok zor olan yanlış beslenme alışkanlıkları ve buna bağlı problemlerin görülmemesi için okul öncesi yıllarda şu hususlara dikkat edelim:

- Düzenli ve dengeli beslenme alışkanlığının daha birkaç aylıkken kazandırılmaya başlandığını unutmayalım. Çocuğumuzu anne sütünden başka gıdalara alıştırırken besleyici değerleri bakımından çeşitli gıdalar hazırlamaya ve tatlı, tuzlu, ekşi gibi çeşitli lezzetteki yiyecekleri başlangıçta tattırmaya ve zamanı geldikçe yedirmeye özen gösterelim ki, çocuğumuz ilerde tatlı yiyecekler gibi sadece belirli yiyecekleri tercih etmesin.

- Çocuğumuzun yemek seçmesini istemiyorsak önce kendimiz yemek seçmeyerek bu hususta ona örnek olalım.

- Çocukların ağız zevkinin ve ihtiyacı olan besin çeşitlerinin büyüklerinkinden farklı olduğu bir gerçektir. Bu sebeple onu büyüklerin yediği her şeyi yemeye zorlamayalım. Fakat aile sofrasına oturmaya başladıktan itibaren her çeşit yiyecekten tatması için onu özendirelim.

- Çocuğumuzun çeşitli sebeplerle zaman zaman iştahsız olup, az yemesi normaldir. Böyle zamanlarda telaşa kapılırsak çocuk bunu derhal fark edip başka zamanlarda ilgi çekme vesilesi olarak kullanabilir. Böyle zamanlarda çocuğumuzun yemesi için fazla ısrar etmeyelim, fakat sağlığı açısından geçici olarak mı yoksa sürekli mi iştahsız olduğunu da gözleyip sürekli iştahsızlık varsa bir doktora danışalım.

- Küçük çocukların ağız zevkleri zamanla değişebilmektedir. Bir sefer yemeyi reddettikleri şeyi başka sefer iştahla yiyebilirler. Bu sebeple bir yiyeceği reddettiğinde ısrar etmeyelim. İnat edip her zaman yememesine yol açabilir. O anda ısrar etmezsek başka sefer severek yemesi mümkündür. Ayrıca çocukların yanında kesinlikle “şunu yemez, bunu sevmez” diye konuşmayalım. Bu şekilde yorumlandırmalar çocuğun bunu kabullenip başka sefer aynı yiyeceği denemesini zorlaştırmaktadır.

- Çocuklar renkli, güzel şekilli yiyecekleri daha çok severek yerler. Mesela pek hoşlanarak yemedikleri bir sebzeyi güzel şekilli bir börek içinde sunduğumuzda severek yediklerini görürüz.

- Şehir hayatının çocukları daha çok iştahsız yaptığı bilinen bir gerçektir… Çocuklar açık havada koşup oynadıklarında daha iştahlı ve fazla seçmeden yemek yerler. Çocuklara bu hususta fırsatlar verelim. Ayrıca çocuklar kahvaltılarını erken yaptıkları takdirde diğer öğünlere kadar acıkmak için yeteri kadar vakit kaldığından kalan öğünlerde daha iştahla yemek yerler. Bu sebeple erken kalkmaya özen gösterelim.

- Çocuklar reklamların ve renkli ambalajlarının etkisinde kalarak ya çok şekerli ya da çok tuzlu ve yağlı yiyecekleri tercih etmektedirler. Hem bunların çoğu bazı zararlı katkı maddeleri içermekte, hem de çocukların bazı besin çeşitlerini aşırı miktarda alarak iştahlarının kapanıp diğerlerini alamamalarına yol açmaktadır. Bu sebeple bu tür yiyecekleri hem titizlikle seçelim hem de çok seyrek olarak ve yemeklerden sonra verelim.

- Küçük çocukların yemek yeme davranışlarının her çocuğun yaşı, karakteri, sağlık durumu ve çevre şartlarına bağlı olarak farklılık göstermekte olduğunu göz önüne alalım. Zaman zaman çocuğumuzun isteğimize karşı gelmesini gelişimin normal bir tezahürü olarak görüp sükûnetle hareket etmenin işimizi kolaylaştıracağını unutmayalım.

0 yorum: