20 Ocak 2008 Pazar

Şifalı Bitkiler Sözlüğü - G-H

Gelincik: (Klatschmon / Coquelicot / Corn poppy / Corn rose / Papaver rhaeas / Poppy / Coquelicot)

Mayıs-ağustos ayları arasında, kırmızı renkli çiçekler açan, 20-30 cm boyunda bir veya bazen çok senelik otsu ve beyaz sütlü bir bitki. Buğday tarlalarında, ekilmemiş yerlerde çok rastlanır. Gövdeleri dik ve tüylüdür. Çiçekler dalların uçlarında bulunur. Çanak yaprakları çiçek açma esnâsında dökülür. Çiçekleri de çabuk dökülür. Meyveleri sarimsi esmer renkli olup, deliklidir ve bu deliklerden tohumlar saçılır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Hemen her yerde yetişmektedir.

Gözlükotu: (Göz otu / Euphraia rostkovina )

Kırlarda kendiliğinden yetişen bir çesit bitkidir. Çiçekleri, ufak, beyazımtırak mavi ve kırmızı benekli olup, yapraklarının ortasındadır. Çiçekleri yaz aylarinda toplanip kurutulur.

Greyfurt: (Papmelmuse / Grapfefruit / Pamplemousse / Grapefruit, shaddock / Altıntop / Kızmemesi / Citrus grandis / Citrus decumana / Citrus aurantium)

Vatani Çin ve Hindistan olan, fakat bugün birçok çesit ve kültür formlarıyla bütün subtropikal memleketlerde yetiştirilen, yaprak dökmeyen, uçucu yağ taşıyan küçük ağaçlar. Yaprakları derimsidir.Çiçekler, beyazımsı renkli, meyveleri büyük, toparlak yassı, açık sari renkli, ince kabuklu, bol usârelidir.Meyvelerinin çekirdekli ve çekirdeksiz cinsleri bulunur. Meyve dilimlerinin kabukları soyulunca acılık kalmaz, rahatlıkla yenebilir.Kızmemesi veya altıntop gibi isimlerle de tanınır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Güney, Güneybatı, Kuzeydoğu Anadolu’da yetiştirilir.

Gül: (Rosa / Damaszener Rose / Hundsrose / Rose / Damask rose / Dorgrose herbrose / Rosaceae / Rosier)

Mayıs-haziran ayları arasında, pembe, beyazımsı, sari, kırmızı renkli çiçekler açan, güzel kokulu çok senelik, çalımsı ve dikenli bir bitki.

Isparta gülü (Rosa damascena): Çok eski bir kültür bitkisi olduğu için menşei belli değildir. Halen Isparta çevresinde bol miktarda yetiştirilmektedir.Isparta veya yağ gülü, Isparta çevresinde, 1,5-2 m aralıkla sıralar hâlinde ekilmektedir. Üretilmesi çelikle yapilir. Çelikler de kasım ve aralık aylarinda ekilir. Ürün ikinci yıldan îtibâren alınmaya baslar. Üçüncü ve dördüncü yaslarda verim en fazladır. Daha sonra bu yaslı güller kesilerek gençleştirme yoluna gidilir. Gül bahçelerinden gençleştirme sûretiyle 15-20 sene faydalanılabilir.

Yabânî gül (Rosa canina): Memleketimizde oldukça yaygın bir gül çeşididir. 2-3 m yüksekliginde, pembe veya beyaz çiçekli bir ağaççıktır. Meyveleri parlak kırmızı renktedir. Bu gülün olgun meyvelerini saran, başlangıçta gizi dar bir bardak seklinde olan çiçek ekseni, çiçek tablası olgunlaşınca etlenip, kırmızı bir renk alır. Bu meyvelere “kuşburnu” adi verilir. Bileşiminde tanen, pektin, vitamin C, sekerler ve organik asitler vardır. Kabız edici, idrar söktürücü olarak, böbrek ve safra taslarına karsı, C vitamini yönünden zengin olduğu için de bâzı bölgelerde marmelât yapiminda kullanilir.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Anadolu ve Trakya.

Kullanılan kısımları: Gülün kullanılan kısımları çiçeği, çiçeklerinden elde edilen gülyağı ve gülsuyudur. Çiçekler sabahın erken saatlerinden güneş dogmadan toplanip gölgede kurutulur. Su buharı ile distilasyona tâbi tutulur. Elde edilen kısmin üst tarafında gül yağı toplanır. Alttaki sulu kişim ise gül suyunu teşkil eder. Genellikle 3000-3500 kg çiçekten, 1 kg gülyağı, 500 kg gül suyu elde edilmektedir.

Gülhatmi: (Althaea rosa / Hubbaze)

Ebegümecigillerden, yaprakları geniş ve yuvarlak, çiçekleri büyük ve türlü renklerde olan bir süs bitkisidir.

Günlük: (Buhur / Boswellia / Styrax / Frankincense / Encens /)

Tropik bölgelerde yetisen “Sığala (Amber) Ağacı”ndan elde edilen yağdır. Sığala yağının mart ayından itibaren sekiz ay süre ile üretimi yapılmaktadır. Bu yağ ağacın salgı hücrelerinde meydana gelir. Salgı hücreleri bitkide tabii olarak fakat az miktarda bulunmaktadır. Ağaçlarda yaralama sonucu balsam meydana gelir ve bu yaralama sırasında salgı hücrelerinin sayısı da artar. Yaralama kepçe gibi bıçaklarla yapılmaktadır. Yara yeri 15-20 günde bir derinleştirilmektedir. 3-4 yaralamadan sonra balsam teşekkül eder. Ağacın kabuk kısmi, odun kısmına kadar sıyrılmak suretiyle balsam toplanır. Bir kazanda yarım ile bir saat kaynatılır. Böylece kabuklardan ayrılan balsam, dibe çöker, kabuklar suyun üzerinde kalır. Bu kabuklar yabalarla alınarak bir preste sıkılır ve akan balsam ile su havuzlarda toplanır. Bir süre dinlendirilince, balsamın bir kısmı dipte, bir kısmı suyun üstünde olmak üzere toplanarak sudan ayrılır. Kazanın dibinde kalan balsam ile havuzlarda biriken balsam birleştirilir. Kalan yongalar kurutulduktan sonra “buhur” veya “günlük” adi altında satılmaktadır.

Güvercin kökü: (Jatrorrhiza palmata / Racine de colombo)

“Jatrorrhiza palmata” Adlı bitkinin köküdür. Terkibinde “kolombin” ve “Barberin” denilen maddeler vardır. Tadı acıdır.

Güveyfeneri: (Gelinfeneri / Fenerçiçegi / Gelinotu / Askelmasi / Kıs kirazı / Physalis alkakengi / Winter cherry / Lanterne)

Patlıcangillerden, kireçli topraklarda yetişen bir çesit bitkidir. Çiçekleri pembe-beyaz renklerdedir. Yemişleri kiraz ye da küçük domateslere benzer. C vitamini içerir. Lezzeti acımtıraktır. Meyveleri Eylül-Ekim aylarında toplanıp kurutulur.

Güzelavratotu: (Belladon / Atropa belladonna / Deadly nightshade)

Patlıcangillerden, kireçli topraklarda yetisen 180 cm kadar boyunda birkaç sene yasayan nahoş kokulu bir bitkidir. Meyveleri kiraz gibi yuvarlak ve siyah renktedir. Çiçekleri boru seklinde, koyu kırmızımsı veya sarımtıraktır. Terkibinde bir çesit zehir olan “Atropin” vardır. Sadece tıbbi maksatla kullanilir. Bir hekim tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.

Hardal:

Kullanıldığı yerler: Siyah hardal tohumundan tıpta, bronşit ve zatürreeden kaynaklanan şikayetleri gidermek için haricen kullanılan ilaçlar yapilir. Sofra hardalı ise hazmı kolaylaştırıp, kabız olmayı önler.

Haşhaş: (Schlafmohn / Poppy / Papaver / Papaveraceae / Papaver somniferum glabrum / Oplum poppy)

Yüzyıllardan beri ekilmekte olan bir kültür bitkisidir. Haşhaş ziraatının ilk defa nerede başlamış olduğu kesin olarak belli değildir. Bâzı yazarlara göre Akdeniz havzası, Anadolu ve Mezopotamya’dır. Türklerin eski anayurtları olan Orta Asya’da haşhaş ziraatını yapmakta oldukları ve göçler ile bu kültürü etrafa yaydıkları düşünülmektedir. Etiler zamanında Anadolu’da haşhaş ekimi yapıldığı arkeolojik kazılarla ortaya çıkmıştır. Anadolu birçok coğrafik ve ekolojik haşhaş gruplarının toplandığı bir yerdir. Bu sebeple Anadolu’da çok çeşitli haşhaş gruplarına rastlanır. Memleketimizde yetiştirilen haşhaş iki alt türe ayrılmaktadır:

1) Papa ver somniferum alt tür anatolicum (Körhaşhaş): Bitki 50-120 cm boyunda, az veya orta dallı, kapsülleri büyük (5 cm çaplı), kalın kabuklu, konik, yuvarlak, olgunlaşınca delikleri açılmayan türdür.

Bu alt türün de beyaz ve mor çiçekli olan varyeteleri (çeşit) vardır.

Varyete albescens (Akhaşhaş): Çiçekler saf beyaz, tohumlar beyaz veya devetüyü renklidir. Ekilmekte olan haşhaşların % 60-70’ini bu varyete teşkil etmektedir. Bilhassa sofa bölgede (Amasya, Tokat, Çorum, Malatya) ekilmektedir.

Varyete violascens (Karahaşhaş, Gökhaşhaş): Çiçekler açık veya koyu mor, tohumlar gri veya kahverengidir. Yukarıdaki varyeteye göre daha az ve genellikle onunla birlikte ekilmektedir.

2) Papaver somniferum alttür spontaneum (Açıkhaşhaş):

Bitki 60-100 cm boyunda, kapsülleri küçük (2,5 cm çaplı), çok ve nadiren orta dallı, ince kabuklu olup olgunlaşınca kapsül meyvede delikler açılır. Bu alt türün de varyeteleri vardır. Ekimi körhashas alt türünün varyetelerine göre az olmakla beraber Bilecik, Kütahya, Uşak, Afyon, Burdur, Isparta, Denizli ve haşhaş zirâatı yapılan hemen her mıntıkada bulunur. Varyete violaceum’un çiçekleri açık mordan koyu mora kadar değişen renkli, dip kısımları koyu mor renklidir. Tohumlar mavimsi-gri veya kahverengidir. Anadolu’da açık haşhaşın en çok rastlanan varyetesidir.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Anadolu.

Hatmi: (Apothekerstockmalve / Guimauwe / Marshmallow / Althaea officinalis)

Temmuz-ağustos aylarında, pembemsi-beyaz renkli çiçekler açan, 50-150 cm yüksekliginde, çok senelik, otsu ve tıbbî bir bitkidir. Sulak çayırlar ve dere kenarlarında bulunur. Gövdeleri dik ve tüylüdür. Yaprakları saplı ve çok tüylüdür. Çiçekler, dalların ucundaki yaprakların koltuğunda tek veya gruplar hâlinde bulunur.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Akdeniz bölgesi.

Ayni şekilde kullanılan diğer türler şunlardır:

Gül hatmi (Althaea rosea): 1-2 m yüksekliginde, beyaz, sari-kırmızı ve siyahimsi- kırmızı renkli çok senelik bir bitkidir. Meyvelerinin üzeri tüylüdür. Süs bitkisi olarak yetiştirilir. Diğer hatmi gibi kullanilir.

Killi hatmi (Althaeae hirsuta): 10-40 cm yüksekliginde, dik ve tüylü, eflatun renginde çiçekleri olan bir bitkidir. Tıbbî hatmi gibi kullanilir.

Havlıcan: (Galgant / Alpinia / Galingale / Alpinia officinarum)

Bir çenekliler sınıfının Zencefilgiller familyasından güzel çiçekli, itirli, çok yıllık, otsu bitkidir. Diğer ismi galangal veya Çin zencefilidir. Toprak üstü sapları çok fazla dallanmış rizomlardan (kök saplarından) çıkar, ilâve sapları da olabilir. Bir metreden fazla yüksekliği vardır. Kırmızı çizgili, çiçekleri beyaz yaprakları bulunur. Havlıcan çok cazip çiçeklerinin ve kokusunun güzelliği sebebiyle aranan bir bitkidir.

Havuç: (Mohrrübe / Carotte / Carrot / Daucus corota )

Kökleri sebze olarak yenen iki yıllık bir kültür bitkisidir. Havucun vatani Orta Avrupa’dır. Yabânî olarak Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya’da rastlanır. Memleketimizde de rastlanmaktaysa da kültür havucu özelliğinde değildir. Bitki 1-1,5 m kadar boylarında, az dallı, parçalı yapraklıdır. Çiçekleri yazın açan küçük, beyazımsı renkli semsiye durumunda toplanmışlardır. Elverişli topraklarda ana kök bir metre kadar derine inebilmektedir. Havucun kazık seklindeki etli kökleri kültür sâyesinde meydana gelmiştir. Havucun açık sari-turuncu renkteki diş kısmi kabuk kısmidir. Kök meyveleri farklı türleri sebebiyle çeşitli sekil ve büyüklüktedir. Koyu sarimsi-turuncu renkte olan iç kısmi odun dokusuna tekâbül etmekle birlikte genellikle parankimatik hücrelerden yapılmıştır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Doğu Anadolu hâriç bütün Anadolu.

Hayıt: (Ayıt / Vitex agnus-castus / Agnus castus / Petit poivre)

Mineçiçeğigiller familyasından, Bati ve Güney Anadolu’da yaşayan bir ağaççıktır. Temmuz aylarında mor renkli çiçekleri açar. Dalları ve yapraklarında, uçucu ve sabit yağ, tanen, sineol, sekerler, kristalize maddeler ve glikozit vardır.

Helvacıkabağı: (Kestanekabağı / Cucubirta maxima / Winter squesh / Potiron)

Gövdeleri silindir biçiminde, yaprakları böbrek seklinde ve tüylüdür. Meyveleri basık küremsi, saplı, ince kabukludur. Pişirildiğinde kabukları yumuşar ve zar gibi soyulur. Kırmızı etli kısmında sekerli ve nişastalı maddeler vardır. Yemeği ve tatlısı yapilir.

Hindistancevizi: Hıyarşembe: (Hind hıyarı / Hiyarşember / Casse / Cassia fistula)

Baklagillerden, “Leguminoseae” denilen bir ağacın meyveleridir. Doğu Hine, antim ve Brezilya’da yetişir. Meyvesi silindirik ve siyahtır. Terkibinde, seker, pektin, zamk, tanen ve esans vardır.

Hodan:(Borretsch / Gurkenkraut / Bourrache / Borrego officinalis / Borage)

Mayıs-eylül ayları arasında mavi renkte çiçek açan, sert tüylü, 15-60 cm yüksekliginde, bir yıllık otsu bir bitkidir. Sığırdili olarak da bilinir. Daha çok rutubetli yerleri sever. Yaprakları buruşuk, sert tüylü, oval şekilli, alttakiler saplı, üstekiler sapsızdır. Çiçekler uzun saplıdır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Marmara, Kuzey ve Bati Anadolu.

Hünnap: (Jujube / Jujubier / Jujube / Çigde / Zizyphus juiba / Zizyphus vulgaris / Chinese date / Jujuba)

Nisan-mayıs ayları arasında, sarı renkli çiçekler açan, hoş kokulu, 4-5 m yüksekliginde dikenli bir ağacın, kırmızı kabuklu, sert çekirdekli, iri zeytin biçiminde ve büyüklüğünde bir yemişidir. En diş çeperi derimsi ve ince, pulpası (yumuşak kişim) sari renkli ve tatlı lezzetlidir Ünnap da denilir. Bahçelerde yetiştirildiği gibi yabânî olarak da bulunur. Asil vatani Suriye’dir. Ağacının gövdeleri silindir biçiminde, esmer kabuklu, çok dallıdır.Yapraklar karşılıklı 2 sıra hâlinde, kısa saplı, diken seklinde 2 küçük yaprakçıklıdır.Çiçekler 3-6 tânesi bir arada ve oldukça küçüktür.Çanak yaprakları 5 parçalı ve yeşil renklidir. Taç yaprakları sari renkli, kıvrık olup 5 parçalıdır.

Türkiye’de yetiştiği yerler:Yerli değildir. Marmara, Bati ve Güney Anadolu’da yetiştirilir.

Hurma: (Dattelpalme / Dattier / Date palm / Phoneix dactyfera / Datte)

İnsanoğlunun yetiştirdiği en eski bitki çeşitlerinden biridir. Basil’in en eski yerlileri Sümerler hurmayı en azından 5000 sene önce ilk defâ yetiştirmişlerdir. Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgelerinin ekonomisinde çok eskiden beri büyük bir rol oynar. Amerika’ya İspanyollar tarafından 19. yüzyılın baslarında getirilmiş ve Meksika civârında yetiştirilmiştir. İlk defâ Basra Körfezinde yetiştirildiği tahmin edilen hurma bitkisi yaklaşık 18-24 m boyundadır. Yapraklarının bir kısmi yere doğru sarkar ve bir kısmi da yukarı doğrudur. Yapraklarının uzunlukları 6 m civârındadır. Gövdeleri diktir. Tabanından birçok sürgün verir. Yelpâze olan yapraklarının büyükleri tepede toplanmıştır. Çiçekleri ekseriyâ tek cinslidir. Başak tipindeki çiçekleri “spata” adi verilen büyük yapraklarla çevrelenmiştir. Gövdesinde yapraklar genellikle toplu olarak bulunur. Küçük sari çiçekleri toplu hâlde açarlar. Farklı cinsiyetli çiçekler ayrı ağaçlarda yetişir. Dişi çiçekler zamanla tek tohumlu meyvelere dönüşürler. Meyveleri sarimsi kahve renkli, diş kabuk sarimsidir. Orta kişim etli ve seker bakımından zengindir. Tohum silindirik, sert ve bir yüzü boyunca derin olukludur.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Memleketimizde Phoenix dectylifera türü örnekleri azdır. Buna karşılık Phoenix canariensis daha çok yetiştirilmektedir. Gövde tabanında sürgünler vermesi ve tohumların daha kısa ve şişkin olusu ile ayırt edilir. Bati ve Güney Anadolu ve Akdeniz bölgesinde yetiştirilmektedir. Memleketimizde yetişenlerin hurma meyvelerinin gıdâ bakımından önemi yoktur, daha çok gölge verici olarak kullanilir.

Hüsnüyusuf:(Guguçiçegi / Dianthus barbatus / Iychinide / Bunch pink / Yalınkat karanfil

Karanfilgiller familyasından bir çeşit süs bitkisidir.

0 yorum: